0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Altın Fiyatları Rekor Seviyeye Ulaştı: Küresel Dalgalanma Türkiye’ye Yansıdı

Ons altın, bir yıl öncesinde 2.536 dolar civarında seyrederken son 12 ayda yüzde 65’in üzerinde artış gösterdi ve küresel piyasalarda hızlı bir yükseliş kaydetti. ABD’nin Çin’e yönelik yeni gümrük tarifeleri ve yükselen ticaret gerilimi, yatırımcıların güvenli liman arayışını güçlendirerek altına olan talebi artırdı.

Küresel Yükselişin Yerel Etkileri

Uluslararası piyasalardaki sert artışlar, Türkiye’deki çeyrek, gram ve cumhuriyet altını fiyatlarını da yukarı çekti. Kapalıçarşı’da görülen fiyatlar şu şekilde:

• Gram altın: 5.740 TL
• Çeyrek altın: 9.280 TL
• Yarım altın: 18.495 TL
• Cumhuriyet altını: 37.000 TL

Fiyatlardaki artış, hem yatırım hem de takı amaçlı alışverişlerde yavaşlama yarattı; tüketiciler daha temkinli davranmaya başladı.

Kapalıçarşı’da Endişe ve Tedbirler

Kapalıçarşı’da konuştuğumuz kişiler, alım gücünün azaldığını belirtirken altını hâlâ en güvenli yatırım aracı olarak gördüklerini ifade etti. Birçok vatandaş, birikimlerini korumak için tasarruflarını altına çevirmeye devam ettiklerini söyledi.

Bir başka tüketici, küçük tasarruflarla altın biriktirdiklerini ve gerektiğinde bozdurarak kullanmayı tercih ettiklerini belirtti. Bu durum, özellikle sabit gelirli kesimler için bir güvence aracı olarak öne çıkıyor.

Bazı aileler ise yükselen maliyetler nedeniyle düğün ve törenlerde altın takma geleneğini sürdüremediklerinden yakınırken, alternatif olarak döviz veya farklı hediyeler tercih edildiği belirtildi.

Uzman Görüşleri: Dikkatli Olunması Gerekiyor

Ekonomistler ve piyasa analistleri, küresel belirsizlikler ve faiz beklentilerinin altın fiyatlarını desteklediğini, ancak yükselişin hızlı olması nedeniyle kısa vadede sert dalgalanmalar yaşanabileceğini belirtiyor. Ons altının 4.000 doların üzerine çıkmasının yatırımcı güvenini artırdığına dikkat çekilirken, fiyatlardaki hızlı artışın balon riskini de gündeme getirdiği vurgulanıyor.

Yatırımcılar için uzmanlar, portföy çeşitlendirmesi ve risk yönetimine odaklanmanın önemine işaret ediyor; kısa vadeli hareketlere tepki vermektense uzun vadeli strateji oluşturmanın daha sağlıklı olacağı öneriliyor.