Altın Piyasasında Belirsizlik: 4057 Dolar Seviyesi Anahtar

Altın fiyatlarında son dönemde hızla yükselme sonrası başlayan satış baskısı piyasalarda tedirginlik yaratıyor. Uzmanlar, kısa süre önce görülen hızlı prim döneminin ardından kar realizasyonunun artmasının beklenen bir sonuç olduğunu, özellikle ardışık destekleyici gelişmelerin bu dalgalanmayı tetiklediğini belirtiyor.

Son dönemde Japon yatırımcıların siyasi belirsizlik nedeniyle alım yaptığı, Rus yatırımcıların olası varlık kısıtlamaları endişesiyle önemli miktarda altın aldığı ve Bulgaristan Merkez Bankası’nın rezervlerini güçlendirdiği gözlendi. Bu alımlar başlangıçta fiyatları yukarı çekse de, bazı uluslararası kurum temsilcilerinin altının artık klasik “güvenli liman” davranışı sergilemediğine dair değerlendirmeleri sonrası güçlü kar satışları geldi. Ayrıca, Fed’in altın rezervlerinde satış yapabileceğine dair dolaşan teyit edilmemiş söylentiler de düşüşü hızlandıran etkenler arasında sayılıyor.

Piyasalarda Konsolidasyon: 4057 Kritik Eşik

Grafiklerde son günlerde yatay bir konsolidasyon öne çıkıyor; en yüksek ve en düşük arasındaki farkın daralması yatırımcıların beklemede olduğunu gösteriyor. Orta vadeli teknik göstergeler son birkaç gündür aşağı yönlü sinyal veriyor. Piyasada dikkat edilen teknik seviye 4057 dolar; ons bazında bu seviyenin iki gün üst üste kapanışla altına inmesi halinde 3750 dolar seviyeleri tekrar hedef konuşulmaya başlanabilir.

Piyasalar şu an 4057 dolar çevresinde denge kurmaya çalışıyor; analistler bu hattın korunmasının ayı piyasasına geçişi önleyebileceğini, aksi takdirde daha geniş düşüş hareketlerinin gündeme gelebileceğini ifade ediyor. Haftalık takvimde küresel çapta kritik gelişmelerin yer alması da bu mücadelenin yoğunluğunu artırıyor.

Enflasyon Algısı ve Piyasa Tepkisi

ABD enflasyon rakamlarındaki yükseliş, piyasa iletişiminde “beklentilerden iyi” olarak sunulabiliyor. Bu tür bir algı oluşması, enflasyonun yükseldiğinin kabul edilmesini zorlaştırıyor çünkü yüksek enflasyon faiz indirimlerinin ötelenmesi anlamına gelebilir. Bunun ise küresel piyasalar ve yatırımcı davranışları üzerinde doğrudan etkisi bulunuyor.

Jeopolitik Gelişmeler ve Bekleyiş

Piyasadaki kararsızlığın başka bir kaynağı da yakında gerçekleşecek uluslararası temaslar. Özellikle üst düzey görüşmelerden somut sonuç çıkmaması halinde 1 Kasım’dan itibaren yeni gümrük tarifelerinin devreye girebileceği ve bunun piyasalarda büyük dalgalanmalara neden olabileceği belirtiliyor. Diğer yandan, Fed’in faiz politikalarına ilişkin belirsizlik yatırımcıların temkinli duruşunu güçlendiriyor.

Önümüzdeki 20 İş Günde Riskler Sürüyor

Teknik göstergelerin orta vadede zayıf sinyal vermesi, önümüzdeki 20 iş günü içinde altın fiyatlarında yeni aşağı yönlü hareketlerin görülme olasılığını artırıyor. Ancak Fed veya uluslararası görüşmelerden gelecek olumlu haber akışları bu görünümü değiştirebilir.

Fed’in Altın Rezervleri ve Makro Etkiler

ABD Merkez Bankası’nın elindeki 8 bin tonun üzerindeki altın rezervi, küresel dengeler açısından önemli bir parametre olarak öne çıkıyor. Altının aşırı değer kazanması durumunda doların göreli değer kaybı hızlanabilir; bu da emtia fiyatlarının dolar bazında yükselmesine ve içerde enflasyonun artmasına yol açabilir. Bu sebeple büyük merkez bankalarının rezerv politikaları, emtia piyasalarında yakından izlenen faktörlerden.

Genel olarak, yatırımcıların kısa vadede temkinli pozisyonlarını koruması ve teknik seviyelerin belirlediği eşiklerin yakından takip edilmesi öneriliyor.