Almanya’da İstihdam Görünümü Kötüleşiyor: Barometre Kovid-19’dan Bu Yana En Düşük Seviyede

Yayımlanan istatistikler, ülke genelinde işgücü piyasasında zayıflama işaretleri verdi. İstihdam Barometresi ekimde 93,5 iken kasım ayında 92,5 seviyesine geriledi ve bu düzey Kovid-19 salgını sonrası kaydedilen en düşük değer olarak öne çıktı.

Firmalar Personel Planlamasında Temkinli

Anket verileri, şirketlerin işe alım ve personel planlamasında daha ihtiyatlı bir çizgi izlediklerini gösteriyor. Neredeyse tüm sektörlerde çalışan sayısını azaltma eğilimi sürüyor; firmalar personel azaltımı veya yeni alımlara ara verme seçeneklerini değerlendiriyor.

Sektörlere Göre Durum

• Sanayi: Siparişlerin eksikliği ve devam eden ekonomik durgunluk, sanayi şirketlerini art arda işten çıkarmaya zorluyor. Bu eğilim yaklaşık üç yıldır süreklilik gösteriyor.
• Hizmet ve Perakende: Hizmet sağlayıcılar personel ihtiyacında daha temkinli davranıyor. Yaklaşan yılbaşı dönemine rağmen perakende şirketleri daha az istihdam planlıyor.
• İnşaat: Tek istisna olarak inşaat sektöründe işgücü talebinde hafif artış gözlendi; bu sektörün barometresi Mayıs 2022’den bu yana en yüksek seviyeye yaklaştı.

Makroekonomik Baskılar ve Şirket Tepkileri

Yüksek enerji maliyetleri, zayıf dış talep ve Çin’den gelen yoğun rekabet, birçok büyük şirketin yeniden yapılandırma yolunu seçmesine neden oluyor. Bunun sonucu olarak işe alımlar durduruluyor veya çalışan sayısında azaltmaya gidiliyor; bu gelişmeler toplumda artan bir belirsizlik hissi yaratıyor.

Bazı büyük firmalar maliyetleri dengelemek amacıyla kapsamlı işten çıkarmalar planlıyor. Ayrıca otomotiv, mühendislik, teknoloji, telekomünikasyon ve finans gibi kilit sektörlerdeki işten çıkarma kararları düzenli olarak genişliyor; örneğin bazı küresel tedarikçiler önümüzdeki yıllarda binlerce pozisyonun kaldırılacağını duyurdu.

Genel Değerlendirme

Ekonomideki durgunluk ve dış talepteki gerileme, işgücü piyasasındaki zayıf seyrin sürmesine yol açıyor. Şirketlerin maliyetleri kısmaya yönelik adımları, kısa vadede istihdam üzerinde baskıyı artırıyor; uzun vadede ise ekonomik toparlanmanın hızı ve dış talepteki değişim belirleyici olacak.