40,4343$% 0.24
47,1614€% 0.49
54,2613£% 0.02
4.344,14%0,72
3.349,56%0,33
10.366,16%-0,04
Bir otomobil düşünün; Almanya’nın mühendislik harikası olarak doğmuş, lüks segmentte yer alan ve “orta sınıf profesyonellere” hitap etmesi beklenen bir model. Ancak yıllar sonra bu araç, bambaşka bir kıtada, tozlu yolların, düğün alaylarının, müzik kliplerinin ve hayallerin simgesi haline geliyor. Evet, Mercedes-Benz 190E, Afrika’da yalnızca bir otomobil değil; bir statü, bir stil ve bir yaşam biçimi haline geliyor.
Mercedes 190E, 1982 yılında piyasaya sürüldü. Kompakt boyutlarına rağmen sağlamlığı, dayanıklılığı ve konforuyla dikkat çekti. Avrupa yollarında adeta bir mühendislik gösterisiydi. Ancak zamanla ikinci el pazarı büyüdükçe, bu araç Afrika’ya doğru yavaş ama emin adımlarla göç etmeye başladı.
Gana, Nijerya, Senegal ve hatta Sudan… Mercedes 190E kısa sürede Afrika’nın birçok ülkesinde “ölümsüz araba” olarak ün kazandı. Çünkü bu araç, zorlu iklim koşullarına, bozuk yollara, aşırı yüke ve hatta yıllar süren kullanıma rağmen çalışmaya devam ediyordu. Kısacası: araba değil, bir efsaneydi.
Afrika’da bir Mercedes 190 sahibi olmak, sadece bir ulaşım aracına sahip olmak anlamına gelmiyor. Bu araba; “başardım” demenin sessiz ama güçlü bir yolu. Yıllarca Almanya, Fransa, Belçika gibi ülkelerde kullanılmış olan 190’lar, Afrika’ya geldiğinde adeta ikinci bir hayata kavuşuyor. Çoğu zaman gençlerin ilk büyük yatırımı olurken, bazıları da aile yadigarı haline geliyor.
Ayrıca 190E, kültürel alanda da kök saldı. Afrobeat kliplerinde, rap videolarında, düğün kortejlerinde, hatta politikacıların gösteri sürüşlerinde… Her yerde o: mat siyaha boyanmış, jantları parlayan, bazen altın renkli aksesuarlarla süslenmiş bir Mercedes 190.
Mercedes 190E, sadece bir ulaşım aracı değil; aynı zamanda kişisel ifade aracı. Araç sahipleri, onu kendine özgü renklerle kaplıyor, etnik desenlerle süslüyor ve devasa ses sistemleriyle donatıyor. Arabaya yapılan her dokunuş, sahibinin kimliği, ruhu ve hikayesiyle ilgili bir şeyler anlatıyor.
Bazı bölgelerde, özellikle Batı Afrika’da bu araçlar festival arabası gibi hazırlanıyor. Krom aksamlar, renkli farlar, neon ışıklar… 190E artık neredeyse bir sanat eseri gibi dolaşıyor sokaklarda.
Bugün Afrika’nın birçok ülkesinde gençler hâlâ 190E hayali kuruyor. Çünkü o araba, kıtanın mücadeleci ruhunu, adaptasyon becerisini ve hayal kurma cesaretini simgeliyor. 190E’nin motor sesi, bir çağrıyı yankılıyor adeta: “Her zorluğa rağmen yol al.”
İstanbul’da hayatta kalmak giderek zorlaşıyor: Aylık yaşam maliyeti 96 bini aştı