Ali Babacan’dan ‘itiraf’ gibi açıklama: ‘O özelleştirmelerin hiç yapılmaması daha doğru olacaktı’

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, cezaevindeki gazeteci Fatih Altaylı’nın “Boş Koltuk” programında Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz ile ilgili önemli değerlendirmelerde bulundu.

Babacan, Cevdet Yılmaz ve Mehmet Şimşek’in yetki sınırlarının oldukça kısıtlı olduğunu belirtirken, “Mehmet Bey’e verilen görev aslında, ‘Faizi ve vergiyi artıracaksan, bunu sen yap, kötü adam sen ol.’ şeklindedir. Bugün vergi düzenlemeleri hakkında Mehmet Şimşek’in fotoğraflarının her yerde belirdiğine tanık oluyoruz. Ancak tüm yetki aslında Cumhurbaşkanına aittir.” dedi.

“ONLARIN ÖNÜNÜ AÇAN BİRİ YOK”

Babacan şunları ekledi:

“Mehmet Şimşek’in herhangi bir vergiyi veya faizi artırma yetkisi yalnızca Cumhurbaşkanı’nın iznine bağlıdır. Şu anda siyasi açıdan Sayın Erdoğan daha stabil bir pozisyonda. Faiz ve vergileri artırma sorumluluğunu Mehmet Şimşek’e yüklüyor ve eğer başarılı olursa, bunu kendine mal edebilir. Ancak başarısız olursa hemen mesafeyi koyabilir. Böyle bir fırsatçı yaklaşım sergilediğini düşünüyorum.

Ben şimdi ülkenin lideri olsam, Cevdet Yılmaz ve Mehmet Şimşek ile birlikte neler yapabileceğimizi biliyorum. Çünkü geçmişte beraber çalıştık. Onların önünü açarak, ‘Adalet için elinizden geleni yapın’ diyebilirdik. Cevdet Yılmaz, Avrupa Birliği konularında geçmişte önemli işler yapmış bir isim. Eğer ona ‘Avrupa Birliği standartlarına ulaşmak istiyoruz’ derseniz, gerekli çalışmaları yapar. Ancak şu anda onların önünü açacak kimse yok. Yanlışları savunmak zorunda kalan, başkalarının hatalarını gizlemeye çalışan, iç huzursuzluklar yaşayan kişiler var.”

“ÖZELLEŞTİRMELERİN YAPILMAMASI GEREKEBİLİR”

Babacan, özelleştirmelerle ilgili yöneltilen bir soruya ise şu şekilde yanıt verdi:

“Özelleştirmeler konusunda hatasız mıydık? Özellikle gaz ve elektrik dağıtım şirketleri gibi tekel olan kuruluşların özelleştirilmesi, geçmiş muhasebesini yaparsak, olumlu sonuçlar vermedi. Özelleştirmeden sonra bu kuruluşlar tekel güçlerini düzgün kullanamadı ve denetim yeterince sağlanamadı. Halkın hizmet memnuniyeti düşük kaldı. Eğer bunları önceden öngörseydik, belki de özelleştirmelerin hiç yapılmaması daha faydalı olacaktı. Ülkenin genel yönetimi ile ilgili konularda ise demokrasi, insan hakları, özgürlükler ve sosyal adaletin sağlanması gibi değerlerin her zaman önemli olduğunu düşünüyorum.”