Açıklamada, açıklandığı şekliyle bir planın ardından gelen Hamas yanıtının; adalet, hakkaniyet ve kalıcı barış odaklı, yapıcı bir yaklaşım içerdiği belirtildi. Bu yanıtın, kapsamlı bir çözüm perspektifi sunduğu ve farklı boyutlarıyla ele alındığı vurgulandı.

Metinde, esir değişimiyle başlayıp işgalin tamamen sona ermesine kadar uzanan taleplerin yanı sıra, Filistin’in kendi yönetimini tesis etmesine ilişkin net bir duruşun ortaya konduğu kaydedildi. Arap ve İslam dünyasının yanı sıra uluslararası aktörlerle iş birliğine dayanan önerilen mekanizmaların ve kuralların önemine dikkat çekildi.

Öte yandan, bazı aktörlerin planı “barışa yönelik bir adım” biçiminde değerlendirmesinin, ilk aşamada ateşkesin sağlanması ve Gazze’ye insani yardımın ulaştırılmasına yönelik yeni bir fırsat yaratabileceği ifade edildi.

Açıklamada ayrıca, Hamas’ın ortaya koyduğu kapsayıcı iradeye uluslararası desteğin sağlanmasının gerektiği; bunun için saldırıların derhal durdurulması, ateşkesin tesisi ve insani yardımların engelsiz şekilde ulaştırılmasının öncelik olması gerektiği vurgulandı.

Son olarak, ilk günden beri savunulan çerçevelerin—ateşkesin sağlanmasından bağımsız olarak Filistin Devleti’nin kurulmasını da kapsayan kapsamlı çözüm vizyonunun—kalıcı barışa ulaşmak için en net yol haritası olduğu ifade edildi.