New York ve Washington Temasları: Diplomasi, İnsanî Yardım ve Ekonomi Gündemdeydi
21-25 Eylül tarihleri arasında New York ile Washington hattında gerçekleşen temaslar, protokollerin ötesinde somut sonuç hedefleyen çok katmanlı bir dış politika yürütüldüğünü gösterdi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’ndaki duruş, insanî meselelerle ekonomik ve teknik gündemlerin aynı anda ele alındığı bir diplomasi seyrine tanıklık etti.
BM Genel Kurulu’nda Gazze ve Hukuki Vurgu
BM kürsüsünde yapılan konuşmada Gazze’de devam eden insani krize dikkat çekildi; ateşkesin tesisi, insani yardımlara kesintisiz erişim ve insan hakları ihlallerine karşı caydırıcı düzenlemelerin işletilmesi çağrısı yapıldı. Kalıcı barışın ancak 1967 sınırları temelinde, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin devletiyle sağlanabileceği vurgulandı. Bu yaklaşım, meseleye hukuki ve vicdani bir perspektiften çözüm arayışını öne çıkardı.
Uluslararası Sistem ve Veto Düzeni Eleştirisi
Genel Kurul gündeminde sistemin işleyişine dair eleştiriler de gündeme taşındı. Veto mekanizmasının çifte standartları meşrulaştırması halinde benzer insani trajedilerin tekrar edeceği uyarısı yapıldı. Türkiye’nin, güçlünün hukuku yerine hukukun gücüne dayanan bir uluslararası düzen talebi bir kez daha ifade edildi.

Filistin’e Destek ve İki Devletli Çözüm Çağrısı
Filistin davasına uluslararası desteğin artırılması gerektiği, bölgede ilhak ve sürgün politikalarının iki devletli çözümü zayıflattığı vurgulandı. Uluslararası toplumun hukuku işletme kararlılığı göstermezse benzer utanç verici gelişmelerin yaşanmaya devam edeceği belirtildi. Bu kapsamda Filistin’i tanıyan ülkelere takdir, tereddüt eden ülkelere ise çağrı yapıldı.
Kültürel ve Toplumsal Boyut: TASC ve Türkevi Etkinlikleri
Rockefeller Center’daki TASC etkinliğinde Türk-Amerikan toplumunun dinamizmi öne çıktı; İslam karşıtlığı ve kültürel ırkçılığa ilişkin uyarılar, inanç hürriyeti standartları beklentisini netleştirdi. Türkevi’nde düzenlenen iş dünyası toplantılarında ekonomi diplomasisinin dili açık şekilde ifade edildi; çok sayıda Amerikan iş insanı ve üst düzey yöneticilerle görüşmeler yapıldı.
Ekonomi Diplomasisi ve Yatırım Vurgusu
Ekonomik temaslarda Türkiye’nin bölgesel yatırım üssü olma hedefi ve 100 milyar dolarlık ticaret hedefi üzerine kararlılık dile getirildi. Orta Vadeli Program hedefleri, yeşil ve dijital dönüşüm adımları, lojistik kapasite ve tedarik zinciri avantajları yatırımcılara bütüncül bir çerçevede sunuldu. Savunma, enerji, siber ve uzay alanlarında ortak üretim ve yatırımların önemi vurgulandı.
Washington Görüşmeleri: Stratejik ve Teknik İş Birlikleri
Washington’daki ikili görüşmelerde savunma tedariki ve modernizasyonu, teknik çözümlerin takvimi, sivil havacılık iş birlikleri, enerji güvenliği ve yeni yatırımlar öncelikli başlıklar arasındaydı. Bu görüşmeler, NATO içindeki yük paylaşımını rasyonelleştiren ve bölgesel caydırıcılığı artıran stratejik adımlar niteliği taşıdı.
Genel Değerlendirme: Bütüncül Dış Politika ve Yol Haritası
Bu diplomasi trafiği, Türkiye’nin dış politikada vicdanî duruşu ile akılcı, izlenebilir politikalardan oluşan bir yol haritasını aynı anda sahaya koyduğunu gösterdi. Gazze için adalet arayışı, BM reform talepleri ve Türkiye–ABD hattında karşılıklı faydaya dayalı ortaklık hedefleri aynı stratejik çerçeve içinde ele alındı. İmzalanan protokoller somut mekanizmalar, takvimler ve izlenebilir adımlarla takip edilecek meseleler olarak belirlendi.
Sonuç olarak bu dönemde ortaya çıkan tablo; insanî erişimi artıran, hukuku güçlendiren, yatırımı teşvik eden ve müttefiklikle güven tesis eden bir dış politika yöneliminin benimsendiğini ortaya koydu. Türkiye, bu yaklaşımıyla bölgesel ve küresel düzeyde aktif rolünü pekiştirmeye devam ediyor.