DOLAR

41,9856$% 0,24

EURO

48,3884% 0,44

STERLİN

55,1565£% 0,25

GRAM ALTIN

5.418,36%-0,21

ONS

4.006,12%-0,45

BİST100

10.971,52%1,24

Sabah Vakti a 02:00
İstanbul PARÇALI AZ BULUTLU 15°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
Güncellenme - 31 Ekim 2025 13:40
Yayınlanma - 31 Ekim 2025 13:40

AB’nin Rus gazından çıkışı 'dikkatli geçiş' gerektiriyor

Avrupa Birliği (AB), son 3 yılda Rus gazına bağımlılığını yarıdan fazla azaltırken uzmanlar 2028'e kadar Rus gazından tamamen çıkış hedefinin enerji arz güvenliği ve fiyat istikrarı açısından dikkatli bir geçiş süreci gerektirdiğini belirtiyor.

AB’nin Rus gazından kopuşu: Kaydedilen ilerleme, karşılaşılan zorluklar ve izlenecek yol

Avrupa Birliği son yıllarda Rus menşeli doğal gaz bağımlılığını ciddi oranda azaltma yönünde adımlar attı. Ancak tam bir ayrışma, yalnızca tedarik alternatiflerinin artırılmasıyla değil; altyapı yatırımlarının zamanında tamamlanması, üye ülkeler arasında koordinasyonun sağlanması ve kalıcı talep azaltımının gerçekleşmesine bağlı.

Mevcut durum ve kaydedilen ilerleme

2021’de Avrupa’nın gaz arzının yaklaşık yüzde 40–45’ini Rusya sağlarken, izleyen yıllarda yapılan değişikliklerle bu pay 2024 sonunda yüzde 20’nin altına düştü. Birliğin hedefi, kademeli bir politika ve uygulama takvimiyle Rus gazı ithalatını sona erdirmek yönünde ilerlemek.

Başlıca engeller ve riskler

  • LNG ithalatındaki artış, boru hattı dışında farklı tedarik yollarının devreye girdiğini gösteriyor; bu durum total bağımlılığı azaltırken yeni belirsizlikler de yaratıyor.
  • Gölge taşımacılık ve yeniden ihracat uygulamaları, Rus gazının dolaylı kanallardan Avrupa pazarına sızmasına yol açabiliyor; bu da denetimi zorlaştırıyor.
  • Üye ülkeler arasındaki bağımlılık farklılıkları (özellikle kara ile çevrili ve boru hatlarına dayalı ülkeler) geçişi yavaşlatıyor.
  • Yeni LNG terminalleri veya boru hatları, geçici çözümler olarak kalırsa fosil yakıtlara bağlılığı kalıcı hale getirebilir; spot LNG fiyatlarının dalgalanması da ekonomik risk oluşturuyor.
  • Altyapı projelerinin gecikmesi, planlanan takvimlerin ötelenmesine ve arz güvenliği açıklarına neden olabilir.

Tedarik çeşitlendirmesi ve talep yönetiminin önemi

Tek bir tedarikçiyle yer değiştirme mümkün olmadığından arz kaynaklarının çeşitlendirilmesi şart. Norveç gibi boru hattı tedarikçileri ile ABD başta olmak üzere LNG tedarikçileri arzda önemli rol oynuyor; ancak her kaynak sınırlamalar ve siyasi/ekonomik riskler barındırıyor. Kuzey Afrika ve Azerbaycan gibi alternatif kaynaklar stratejik önem taşısa da kapasite ve siyasi faktörler büyüme potansiyelini kısıtlayabiliyor.

Uzun vadede gerçek enerji güvenliği, tüketimi azaltmaya dayanan politikalarla desteklenmiş çeşitlendirilmiş bir portföyden geliyor: enerji verimliliği, elektrifikasyon, yenilenebilir enerjilerin hızla yaygınlaştırılması ve ısı pompaları gibi teknolojilerin yaygın kullanımı talebi düşürecek ve fosil gaz ihtiyacını azaltacaktır.

Politika önerileri ve düzenleyici önlemler

  • Kaynak takibi ve depolama kurallarını sıkılaştırmak; yeniden ihracat yoluyla piyasalara sızmayı engellemek.
  • Yeni uzun vadeli gaz projelerinin, fosil yakıtlardan çıkışı sağlayacak net bir geçiş planı olmadan onaylanmamasını sağlamak.
  • AB düzeyinde koordineli LNG tedarik mekanizmaları kurarak üye ülkeler arasındaki rekabeti sınırlamak ve daha uygun fiyatlarla arz güvenliğini desteklemek.
  • Geçiş sürecinde, yüksek bağımlılığa sahip ülkelere hedefli ve adil destek programları sunmak; böylece hem sosyal hem de siyasi istikrar korunur.

Piyasa etkileri ve zamanlama

Bazı boru hatları üzerinden sağlanan akışların erken kesilmesi, özellikle karayla çevrili ülkelere yönelik fiyat şoklarına yol açabilir. Yeni LNG kapasitesinin küresel piyasaya etkisi ise zamanla artacak; birçok projenin üretime tam katkısı 2027–2028 döneminde hissedilecek. Bu nedenle birliğin 2028 hedefi, küresel arz artışının etkilerini ve fiyat dalgalanmalarını en aza indirme stratejisiyle paralel ilerliyor.

Altyapı gereksinimleri ve öncelikli projeler

Karayla çevrili ülkelerin arz güvenliğini sağlamak için terminaller, depolama tesisleri, ters akış kapasiteleri ve yeni boru hatları gibi altyapıların zamanında devreye alınması gerekiyor. Bazı üretim sahaları ve terminal kapasite artışları proje takvimine bağlı olarak arzı güçlendirecek; ancak bu tür projelerde yaşanacak gecikmeler stratejik risk oluşturabilir.

Sonuç

AB, Rus gazına bağımlılığı azaltma konusunda önemli yol kat etti; fakat bu dönüşümün başarıyla tamamlanması dikkatli koordinasyon, güçlü düzenleyici çerçeve, zamanında tamamlanan altyapı yatırımları ve talep tarafında kalıcı azalma gerektiriyor. Uzun vadede en etkin enerji güvenliği, arz çeşitlendirmesi ile birlikte tüketimin azaltılması ve yenilenebilirlere hızlı geçişle sağlanacaktır.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Şimşek: "Programın ikinci evresindeyiz, dezenflasyon süreci devam ediyor"

HIZLI YORUM YAP