Trump ve Starmer’den Gazze, Ukrayna ve Afganistan’a Dair Önemli Mesajlar

ABD Başkanı Donald Trump, İngiltere Başbakanı Keir Starmer ile düzenlenen ortak basın toplantısında Gazze’ye yönelik askeri harekat, Rusya-Ukrayna savaşı ve Afganistan’daki ABD varlığı hakkında değerlendirmelerde bulundu. Trump, İsrail-Gazze meselesinin zor bir konu olduğunu ancak çözülebileceğini vurguladı ve bazı uluslararası kararlara karşı mesafeli bir tutum sergiledi.

Gazze’ye İlişkin Tutum ve İngiltere’ye Eleştiri

Trump, Gazze’deki çatışmanın karmaşık bir yapıya sahip olduğunu belirterek çatışmanın sona erdirilmesi gerektiğini söyledi. Birleşik Krallık’ın Filistin’i tanıma kararına katılmadığını ve bu yönde bir destek vermediklerini ifade etti. Ayrıca Gazze sahasındaki gelişmelerin takip edildiğini ve çözüm için diplomatik yolların önemine dikkat çekti.

Rusya-Ukrayna Savaşı Hakkında Değerlendirme

Rusya-Ukrayna çatışmasına değinen Trump, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile ilişkilerde hayal kırıklığı yaşadığını dile getirdi. Savaşın insan kaybına yol açtığını, taraflardan özellikle Rus güçlerinin ağır kayıplar verdiğine dair gözlemlerini paylaştı ve çatışmanın yatıştırılması yönündeki beklentilerini aktardı.

Afganistan Politikası ve Bagram Üssü

Afganistan konusuna ilişkin Trump, ülkeye müdahale edilmemesi gerektiğini savunarak ABD’nin çekilme kararı alacağını ancak onurlu bir süreç izleyeceklerini söyledi. Bagram Hava Üssü’nün yeniden kazanılmasının stratejik önemine işaret ederek bölgedeki güvenlik ve jeopolitik kaygılardan söz etti.

Keir Starmer’ın Açıklamaları

İngiltere Başbakanı Keir Starmer da Gazze’ye insani yardımın acil olması gerektiğini ve Filistin’in tanınmasına ilişkin çalışmaların sürdüğünü belirtti. Starmer, Trump ile Ukrayna’ya verilecek desteğin artırılması ve savunma kapasitesinin güçlendirilmesi konularında görüş alışverişinde bulunduklarını, Putin üzerinde daha fazla baskı oluşturma hedefinde olduklarını kaydetti.

Çatışmanın Gelişimi

İsrail ve Gazze arasındaki çatışmalar 7 Ekim 2023’ten bu yana devam ediyor. Süreç, 16 Eylül’de kara harekâtına geçilmesiyle yeni bir aşama kazanmış; bölgedeki insani ve güvenlik boyutları giderek ağırlaşmıştı. Uluslararası aktörler, hem sahadaki durumu stabilize etmek hem de insani yardımı artırmak için diplomatik adımlar atma çabalarını sürdürüyor.