40,7946$% 0,51
47,7562€% 0,57
55,4136£% 0,60
4.407,40%0,53
3.362,49%0,43
10.947,92%-0,06
Sinema sektörü ciddi bir krizle karşı karşıya. İzleyici sayılarının düşmesi bu krizin boyutlarını gün yüzüne çıkarıyor.
Şu anda sinemalarda yaşanan bazı değişiklikler dikkat çekiyor:
2025 yılının ilk 7 ayındaki izleyici sayıları, pandemiden sonraki en düşük seviyeye geriledi. 2024’ün ilk 7 ayında gösterime giren 117 yeni film varken, 2025’te bu sayı 86’ya düştü.
* 2025’in ilk 7 ayında izleyici sayısı, bir önceki yılın aynı dönemine göre %36.9 azalmış durumda.
Türk sineması için durum daha endişe verici; izleyici sayısındaki düşüş, yeni film üretimini de olumsuz etkiliyor.
* 2025’in ilk 7 ayında izleyici sayısı, önceki yılın aynı dönemine göre %14.3 azalmıştır.
2024’ün ilk 7 ayında 143 yeni yabancı film gösterime girmişken, 2025’te bu sayı 114 olarak gerçekleşti.
* 2025’in ilk 7 ayında izleyici sayısı, bir önceki yılın aynı dönemine göre %29.4 azalmıştır.
İzleyici sayısındaki azalışın dört ana nedeni bulunuyor.
Sinema salonunda film izlemek aslında pahalı değil; bir bilet 250 TL gibi bir ücrete sahip. Ancak yan giderler, patlamış mısır, içecekler ve otopark ücretleri nedeniyle maliyet artışı yaşanıyor.
Pandemi sonrası dijital platformların yükselişi sinema salonlarındaki izleyici sayısını azaltan önemli bir etken haline geldi. Sinema filmlerinin kısa sürede dijital ortama geçmesi, izleyicileri “Evde bekleyeyim, daha sonra izlerim” düşüncesine itiyor.
Sinema salonları, hızla sosyalleşme alanı olma özelliğini kaybediyor; sosyal medya paylaşımları ve görüntülü konuşmalar günlük yaşantıda sosyal etkileşim ihtiyacını karşılıyor.
İzleyicilerin en sık dile getirdiği şikayetlerden biri, film konularının tekrara düşmesi. Benzer temaların yer aldığı filmler, seyirciyi salonlardan uzaklaştırıyor.
Bazı sinema işletmecileri, tasarruf tedbirleri uygulamaya istekli hale geldi. Örneğin, bazı salonlarda gişe çalışanları işten çıkarıldı, gişe işleri büfeci tarafından yürütülüyor. Salonlar boş olduğundan, koltuk numarasına bakılmadan herkes istediği yere oturabiliyor, bu da yer göstericilerin sayısını azalttı.
Peki, bu konularla ilgili sinema salonu işletmecileri ne düşünüyor? Gelecek hakkında hangi öngörülere sahipler? İzleyicileri salona çekmek için ne gibi önlemler alıyorlar? Destek amaçlı eski filmlerin gösterimi tatmin edici mi?
Sinema Salonu Yatırımcıları Derneği Genel Sekreteri Cem Şener, sinema salonlarının mevcut durumunu değerlendirdi.
Gişelerdeki düşüş, tüm sektör paydaşlarını etkilemiştir. Sinema sadece ekonomik bir mesele değil; kültürel bir etkinliktir ve toplumsal hafızada özel bir yer tutar. Salon sahipleri, sadece işletme yürütmekle kalmayıp kültürü yaşatmaya da çalışıyorlar. Bu nedenle, yaşanan düşüşe rağmen salon sahiplerinin direnç göstererek sürdürülebilir bir çaba içinde olduğuna değinmeliyiz. Kültür ve Turizm Bakanlığı bu süreçte önemli bir destekleyicimiz olmuştur.
Tek bir nedeni yok; pandemi sonrası izleyici alışkanlıklarında belirgin değişiklikler yaşandı. Ekonomik zorluklar, yapım takvimlerindeki gecikmeler ve içerik çeşitliliğindeki azalma gibi faktörler bir araya geldi. Yüksek enflasyon ve faiz oranları, Türk sinemasının lokomotifi olan yapımcıları zorluyor. Ancak unutmamak gerekir ki, sinema sosyal bir deneyimdir ve bu deneyimi yeniden hatırlatacak projelerle izleyicileri salonlara çekmeyi hedefliyoruz.
2022 yapımı ‘Bergen’, 5,484,798 izleyiciyle pandemi sonrası en çok izlenen film olmayı başardı. ‘Bergen’, tüm zamanların en çok izlenen 100 filmi arasında 8. sırada yer alıyor.
‘2008 yapımı ‘Issız Adam’, 17 yıl sonra izleyiciyle buluştu.
Maalesef doğru; pandemiden bu yana ülke genelinde yaklaşık 100 sinema salonu kapandı. Kapanan sinemalar genellikle Türkiye’deki AVM sayısının fazla olmasından kaynaklı, arz fazlalığı nedeniyle kapanmak durumunda kalan yerlerdir. Ancak bu kapanmaları geçici olarak görmekteyiz. Bazı salonlar farklı modellerle yeniden açılma planları yapmakta.
Eski filmlerin yeniden gösterime girmeleri bir zorunluluk değil, fakat bir tercih niteliği taşıyor. Nostalji duygusunu canlandırırken, sinema salonlarının sezon boyunca boş kalmamasını sağladı. Nitekim, bazı kült filmler her zaman tekrar vizyona girer, örneğin ‘Issız Adam’ beklenenin üzerinde ilgi gördü. Bu, sinema tarihine duyulan saygının ne denli önemli olduğunu gösteriyor.
* Gösterime giren Türk ve yabancı filmlerin toplam gişesi, toplam gişenin %2.7’sine denk geliyor.
Önümüzdeki dönem için gişelerin toparlanma sürecine girmek üzere olduğunu gözlemliyoruz. Sonbahar ayları itibarıyla yerli ve yabancı birçok güçlü yapım vizyona girecek. Şu anda birçok büyük yerli yapımcı çalışmalara devam ediyor; izleyicilerin sinema salonlarını özlediğini biliyoruz ve bu duyguyu tekrar harekete geçirmek için yoğun çaba sarf ediyoruz.
Yerli yapımların desteklenmesi büyük önem taşıyor. Üretim zincirindeki tüm aktörlerin teşviklerle desteklenmesi gerekiyor. Büyük yapımların büyük sponsorları olmasına rağmen, Türk yapımcılar kendi bütçeleri ile film çekmeye çalışıyorlar. Artan maliyetler karşısında finansman bulmakta zorlanıyorlar. Biz de sektörde ortak kampanyalarla izleyici alışkanlıklarını yeniden inşa etmek üzere çalışmalar yapıyoruz.
Artık durum yerel değil. ABD, iki yıl önce yapay zekâ grevi nedeniyle pandemiden sonra toparlanma sürecinde beklenen ivmeyi kazanamadı. Ancak bu yıl itibarıyla ABD ve Avrupa, pandemi öncesi rakamlarına ulaşırken, Asya, bu rakamları bile geçti.
Travis Fimmel, Bodrum’da tatil yapıyor