40,4343$% 0.24
47,1614€% 0.49
54,2613£% 0.02
4.344,14%0,72
3.349,56%0,33
10.366,16%-0,04
Elektrikli otomobil pazarı hızla gelişmeye devam ederken, birçok araç sahibi beklenmedik bir sorunla karşı karşıya: yüksek sigorta primleri, bazı modellerin kapsam dışı bırakılması ve sigorta şirketlerinin artan isteksizliği.
Rouleu Electrique’de yayınlanan bir habere göre, yüksek onarım maliyetleri ve yedek parça temininde yaşanan zorluklar, sigorta şirketleri ile sürücüler arasındaki ilişkileri geriyor. Bu durum, elektrikli mobilite ekosistemindeki ciddi sorunları da gün yüzüne çıkarıyor.
Sigorta şirketleri, elektrikli araçların yüksek voltajlı bataryaları ve alüminyum gövdelerindeki artan maliyetler nedeniyle fiyatlandırma politikalarını köklü bir şekilde değiştiriyor. Bu değişiklikler, araç sahiplerini şok eden zamlarla sonuçlanıyor.
Jean-Philippe, 2015 model bir Tesla Model S sahibi. Yıllık sigorta primi, bir seferde %70 artışla 852 avrodan 1.452 avroya yükseldi. Diğer sigorta şirketlerinden fiyat teklifi almak istediğinde ise pek çok sigortacı aracını sigortalamayı reddetti ya da batarya garantisinin sona erdiğini öne sürerek daha yüksek fiyatlar sundu.
Sophie, 2016 model bir Renault Zoe sahibi. Küçük bir kaza sonrasında poliçesi %81 artışla 420 avrodan 760 avroya fırladı. Sigorta şirketi bu artışı, onarımların karmaşıklığına ve sertifikalı teknisyen eksikliğine bağladı.
Sigortacıların temkinli tutumunun arkasında, elektrikli araçlarla ilgili ve maliyetleri artıran dört temel neden bulunuyor:
Otomobil üreticilerinin güvenlik protokolleri de durumu daha karmaşık hale getiriyor. En dikkat çekici örneklerden biri, hava yastıklarının devreye girdiği bir kaza sonrası, bataryanın durumu ne olursa olsun tüm batarya paketinin değiştirilmesinin zorunlu olmasıdır.
Yangın riskine karşı alınan bu geliştirme, 30 km/s hızla yapılan küçük bir kazayı bile premium bir araç için 40.000 avronun üzerinde bir masrafa yol açabiliyor. Bu durumda sigorta şirketleri, kaportası tamir edilebilir olsa bile aracı tam hasarlı (pert) olarak değerlendirmek zorunda kalıyorlar.
Tesla, ABD’de kendi sigorta çözümünü sunarak bu sorunu aşmayı denese de, sonuçlar beklenenden olumlu değil ve primleri her zaman rekabetçi olamıyor.
Diğer yandan, BYD ve NIO gibi Çinli markaların Avrupa pazarına girişi, sigortacılar için yeni bir belirsizlik katmanı ekliyor. Bu markaların teknolojileri, onarım yaklaşımları ve yedek parça tedarik zincirleri hakkında yeterli bilgiye sahip olmayan sigortacılar, bu araçları sigortalamakta zorluk yaşıyor.
Yaşanan sigorta krizi, elektrikli mobilite ekosisteminin henüz tam olarak olgunlaşmadığını ve bu ekosistemdeki paydaşlar arasında önemli bir kopukluk olduğunu gözler önüne seriyor. Üreticiler, sigorta şirketleri ve servis ağları arasında acil bir iş birliği ve standartlaşma sağlanmazsa, bu durum elektrikli araçların yaygınlaşmasının önünde büyük bir engel teşkil edebilir.
Yumurta fiyatları sert düştü: Marketlere yansıması an meselesi