40,4343$% 0.24
47,1614€% 0.49
54,2613£% 0.02
4.344,14%0,72
3.349,56%0,33
10.366,16%-0,04
Fitch Ratings, Türkiye’deki sanayi şirketlerinin 2025 yılında yüksek kredi baskıları ile karşılaşmaya devam edeceğini bildirdi. Yavaşlayan ekonomik büyüme, sıkı kredi koşulları, yüksek borçluluk oranları ve azalan nakit akışları, sektördeki riskleri artırmakta. Fitch, makroekonomik koşullar kötüleşirse yeni not indirimlerinin söz konusu olabileceğine de dikkat çekti.
Fitch Ratings’in Türkiye için yayımladığı araştırma raporunda şu ifadeler yer aldı:
“Türk lirasındaki değer kaybı, ithal girdilerin maliyetini artırarak döviz cinsi borç yükünü yükseltiyor. Yüksek enflasyon, hem satın alma gücünü azaltıyor hem de iş gücü maliyetlerini yükseltip fiyatlama baskısı oluşturuyor. Bu durum, Arçelik (BB-/Negatif) ve Vestel (B-/Negatif) gibi hem Türkiye hem Avrupa Birliği’ne satış yapan tüketici odaklı firmaları özelikle zorluyor.”
Belirsiz para ve maliye politikaları, faiz oranlarındaki dalgalanmalar ve sermaye kontrolleri iş ortamını daha öngörülemez hale getiriyor. Avrupa’da büyümenin yavaşlaması ve Türkiye’deki yüksek faiz oranları, tüketici harcamalarını kısıtlıyor. Çinli üreticilerin artan rekabeti ve son dönemde reel olarak değer kazanan lira da ihracatçıları zorluyor. Ayrıca, bireylerin tasarruf yapmayı tercih etmesi iç talebi daha da baskılamaktadır.
Sektördeki birçok şirketin net borç/FAVÖK oranının 2022 yılında %2,3 seviyesinden 2025’te %3,8’e yükselebileceği öngörülmektedir. Düşük faaliyet nakit akımları ve artan işletme sermayesi ihtiyacı borçlanmayı artırıyor. Negatif ya da zayıf serbest nakit akışlarının kısa ve orta vadede devam etmesi bekleniyor.
Refinansman ve likidite riskleri, özellikle kısa vadeli borçları yüksek ve ‘B’ kategorisinde yer alan şirketler için artış gösteriyor. Ancak birçok firma, yerel bankalarla ilişkilerini koruyarak iç piyasada kısa vadeli borçlarını çevirebiliyor.
Sektörel açıdan, Limak (B+/Durağan) ve Çimko (B+/Durağan) gibi döviz bazlı sözleşmelere sahip veya enerji fiyatlarını yansıtabilen şirketler nispeten avantajlı durumda. Ancak Şişecam (B/Negatif) gibi emtia ve enerjiye duyarlı firmalar küresel fiyat dalgalanmalarından daha fazla etkilenebiliyor.
Makroekonomik, talep ve kaldıraç risklerinin artması veya finansmana erişimin zorlaşması durumunda, 2025 yılında Türk sanayi şirketleri için daha fazla derecelendirme baskısı olası görünüyor.
Altın aldığını sananlar dikkat: Elinizdeki aslında pirinç olabilir