40,4343$% 0.24
47,1614€% 0.49
54,2613£% 0.02
4.344,14%0,72
3.349,56%0,33
10.366,16%-0,04
Elektronik Ticaret İşletmecileri Derneği (ETİD) Başkanı Hakan Çevikoğlu, Türkiye’nin e-ticaret ekosisteminin, 2024 yılında 3 trilyon TL’lik hacim ve 5,91 milyar işlem sayısına ulaşarak sadece sayısal bir büyüme değil, dijitalleşme temelinde kalıcı bir ekonomik dönüşüm gösterdiğini ifade etti.
Bu büyümenin bir önceki yıla göre yüzde 61,7 oranında artışla gerçekleşmesinin, sektörün geçici bir ivme değil, sürdürülebilir ve derinleşen bir yapıyla geliştiğini gösterdiğini vurgulayan Çevikoğlu, perakende e-ticaret hacminin yüzde 63,7 artışla 1 trilyon 619 milyar TL’ye ulaşmasının dijital alışverişin tüketici davranışlarındaki etkisini pekiştirdiğini belirtti.
Çevikoğlu, e-ticaretin Türkiye ekonomisindeki konumunun güçlendiğine dikkat çekerek, şu ifadeleri kullandı:
“2019-2024 döneminde genel e-ticaret hacmindeki yıllık bileşik büyüme oranı yüzde 85,66, perakende e-ticarette ise yüzde 90,82 olarak gerçekleşti. Bu dönemde sektör, dolar bazında yüzde 274 büyüyerek 89,5 milyar dolarlık hacme ulaştı. 2024 itibarıyla e-ticaretin Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYH) içindeki payı yüzde 6,5, genel ticaret içindeki payı ise yüzde 19,1 seviyesine yükseldi. Bu veriler, e-ticaretin artık ekonominin merkezinde yer alan yapısal bir bileşen haline geldiğini göstermektedir.”
2025’in ilk yarısının, bu sağlam temel üzerine oldukça hareketli geçtiğini belirten Çevikoğlu, Ramazan, Anneler Günü, Babalar Günü ve Kurban Bayramı gibi dönemlerin perakende e-ticarette yoğun talep artışına neden olduğunu aktardı. Giyim, elektronik, kişisel bakım ve ev yaşamı kategorileri öne çıkarken, mobil ticaretin yaygınlaşması, hızlı teslimat beklentileri ve kullanıcı deneyimine yapılan yatırımlar, çevrimiçi alışverişi her kesim için cazip hale getiriyor. Henüz resmi veriler açıklanmamış olsa da, tahminlerimize göre yılın ilk altı ayında e-ticaret hacmi 2 trilyon TL’yi geçmiş durumda, yılın ikinci yarısında e-ticaretteki büyümenin artması bekleniyor; bu çerçevede 2025 yılı sonunda Türkiye’nin e-ticaret hacminin yaklaşık 5 trilyon TL’ye ulaşmasını öngörüyoruz.
Çevikoğlu, sektörel dağılım hakkında da bilgi vererek, 2024’te en yüksek hacmin giyim, ayakkabı ve aksesuar kategorisinde olduğunu, ardından havayolları, seyahat-taşımacılık ve elektronik sektörlerinin geldiğini hatırlattı. 2025’in ilk yarısında benzer bir yapının devam ettiğini, ancak tüketici eğilimlerinin daha fazla sürdürülebilirlik, yerli üretim ve sağlıklı yaşam odaklı kategorilere yöneldiğini belirtti.
Bu dönüşümün, e-ticaretin sadece ticari değil, aynı zamanda toplumsal beklentileri şekillendiren bir mecra haline geldiğini vurgulayan Çevikoğlu, şu açıklamalarda bulundu:
“Demografik açıdan bakıldığında, 20–44 yaş aralığı hala en aktif kullanıcı grubunu oluşturuyor. Kadınların giyim, kozmetik ve ev yaşamı ürünlerinde daha fazla harcama yaparken, erkek kullanıcıların elektronik, havayolları ve seyahat gibi alanlarda öne çıktığı gözlemleniyor. Harcamaların en yoğunlaştığı yaş grubu ise 30–34 olarak öne çıkıyor. Bölgesel dağılımda İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa ve Antalya öne çıkarken, Anadolu’nun farklı şehirlerinde e-ticaretin kapsamının her geçen yıl genişlediği görülüyor. Ayrıca, bu gelişmeler, Türkiye’de e-ticaretin sadece ticari bir alan olmaktan çıkarak toplumsal beklentileri ve tüketici alışkanlıklarını yönlendiren stratejik bir yapıya dönüştüğünü göstermektedir. Bu dönüşümün diğer bir yönü ise e-ihracattaki potansiyeldir.”
Çevikoğlu, küresel e-ticaret ekosisteminde her dört gönderiden birinin e-ihracat kapsamında gerçekleştiğini belirterek, Türkiye’de bu oranın henüz 20 gönderide 1 seviyesinde olduğunu ifade etti.
Bu önemli farklılığın, Türkiye’nin e-ihracat alanında yüksek gelişim potansiyelini ortaya koyduğunu dile getiren Çevikoğlu, şöyle devam etti:
“Son yıllarda atılan stratejik adımlar, bu potansiyelin somut başarıya dönüşmesini sağlamış ve e-ihracat, Türkiye ekonomisinde giderek daha fazla etkiye sahip olmuştur. Ticaret Bakanlığı gibi kamu otoritelerinin sağladığı destek mekanizmaları ve sektör paydaşlarının ortak çalışmaları, önemli bir ivme oluşturmuştur. E-ihracatın sürdürülebilir büyümesi için platformların uluslararası pazara açılımı, lojistik ve gümrük altyapısının güçlendirilmesi, nitelikli insan kaynağının yetiştirilmesi ve global platformlarla dijital entegrasyon süreçlerinin hızlandırılması kritik öneme sahiptir. 2025 itibarıyla Türkiye’nin e-ihracat hacminin 8 milyar dolara ulaşması beklenmektedir. Sektördeki dinamizm, hızla artan yatırımlar ve gelişen dijital altyapı göz önüne alındığında, bu hedefin aşılması mümkün görünmektedir. Bu büyümenin kalıcı ve kapsayıcı olması, kamu ve özel sektör işbirliğinin sürekliliğine ve desteklerin etkin kullanımına bağlıdır.”
Türkiye’nin dijital ticarette attığı her adımın, küresel rekabette daha güçlü bir konuma ulaşmasını sağlayacağını belirten Çevikoğlu, 2025 hedeflerinin ötesinde, 2028 itibarıyla e-ihracatın toplam ihracat içindeki payını yüzde 10’a çıkarma vizyonunun artık yalnızca bir hedef değil, ulaşılabilir bir gerçeklik olduğunu söyledi.
Çevikoğlu, amaçlarının Türk ürünlerinin kalitesini ve çeşitliliğini dünya çapında daha geniş kitlelerle buluşturmak ve Türkiye’yi e-ihracat alanında lider ülkelerden biri haline getirmek olduğunu ifade etti.
Bu mesleği seçenler yaşadı: Günlük kazancı 40 bin lira