40,4343$% 0.24
47,1614€% 0.49
54,2613£% 0.02
4.344,14%0,72
3.349,56%0,33
10.366,16%-0,04
Küresel piyasalarda, ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz oranlarını sabit bıraktığı toplantının ardından, Başkan Jerome Powell’ın eylül ayında herhangi bir faiz indirimi hakkında karar almanın çok erken olduğunu belirtmesiyle karışık bir seyir gözlemleniyor.
ABD yönetiminin uyguladığı korumacı tarifelerin, küresel ekonomi üzerindeki etkileriyle ilgili kaygılar, Fed’in para politikalarındaki belirsizliklerin devam etmesine neden oluyor. Bu durum, küresel piyasalardaki fiyatlamalar üzerinde etkili olmaya devam ediyor.
Fed, dünkü toplantısında, politika faizini beklenen şekilde yüzde 4,25-4,50 aralığında sabit tutarak, enflasyonun hala yüksek seviyelerde seyrettiğini ifade etti.
Fed’in açıklamalarında, FOMC üyeleri Michelle Bowman ve Christopher Waller’ın faiz oranının sabit tutulmasına karşı çıkarak, politika faizinin 25 baz puan düşürülmesi yönünde görüş bildirdiği belirtildi.
Açıklamada, net ihracattaki dalgalanmaların verileri etkilemeye devam etse de, son göstergelerin yılın ilk yarısında ekonomik faaliyetin büyüme hızının ılımlı hale geldiğine işaret ettiği ifade edildi. İşsizlik oranının düşük kalmaya devam ettiği ve iş gücü piyasasındaki koşulların sağlamlığını koruduğu aktarıldı. Ancak, ekonomik görünüm ile ilgili belirsizliğin yüksek seyrini sürdürdüğü kaydedildi.
Fed Başkanı Powell, faiz oranlarının sabit tutulmasının ardından yaptığı açıklamada, eylül ayı için herhangi bir faiz indirimi kararı almadıklarını vurguladı. Powell, “Eylül ayı hakkında herhangi bir karar almadık. Bu tür kararları önceden vermiyoruz. Eylül toplantısında karar verirken o zamana kadar elde edeceğimiz bilgileri ve verileri dikkate alacağız.” dedi.
Powell, yükselen tarifelerin bazı mal fiyatlarına daha belirgin şekilde yansımaya başladığını ancak bunların genel ekonomik faaliyet ve enflasyon üzerindeki etkilerinin henüz net olmadığını belirtti. Mevcut politika duruşunun enflasyon risklerine karşı koruma sağlamak için uygun olduğunu vurguladı ve istihdam konusundaki risklere de dikkat çektiklerini aktardı.
Bu açıklamalar, eylül ayında faiz indirimi bekleyen yatırımcıların umutlarının azalmasına neden olurken, para piyasalarındaki fiyatlamalarda Fed’in eylülde faiz indirimine gitme ihtimali yüzde 67’den yüzde 43’e geriledi.
Analistler, Powell’ın faiz oranlarını indirmesi durumunda iş gücü piyasasına rahatlama gelebileceğini ancak enflasyonist baskıların artabileceğini öne sürüyor.
Makroekonomik verilerin yatırımcılar tarafından dikkatlice izlendiği bu dönemde, ABD’de açıklanan son veriler, ülke ekonomisinin ikinci çeyrekte beklenenden daha iyi performans gösterdiğini ortaya koyuyor.
ABD ekonomisi, 2023 yılının ikinci çeyreğinde yüzde 3’lük bir büyüme gösterdi. Bu büyümede, ithalattaki azalma ve tüketici harcamalarındaki artış önemli rol oynadı. Aynı dönemde yatırımlarda ve ihracatta ise düşüş görüldü.
Temmuz ayında özel sektör istihdamı 104 bin kişi artarak piyasa beklentilerinin üzerinde gerçekleşti.
Analistler, açıklanan verilerin ABD ekonomisinin sağlamlığını koruduğunu ifade ederek, Fed Başkanı Powell’ın olumlu veriler nedeniyle faiz indirimine acele etmediğini kaydediyor.
Yarın açıklanacak istihdam raporundaki tarım dışı istihdam verisinin de Fed’in gelecekteki politikasına ilişkin ipuçları vermesi bekleniyor.
Ticaret alanında, ABD Başkanı Donald Trump, Hindistan’ın Rusya’dan en fazla enerji ithalatı yapan ülke olduğunu belirterek, Hindistan’ın 1 Ağustos’tan itibaren yüzde 25 tarife ödeyeceğini duyurdu.
Ayrıca, Trump tarafından imzalanan kararnameyle Brezilya’ya uygulanan tarife oranı yüzde 10’dan yüzde 50’ye yükseltilirken, Güney Kore ile ticaret anlaşmasına varıldığı ve bu ülkeye yüzde 15 oranında tarife uygulanacağı açıklandı.
ABD Hazine Bakanlığı, 3, 10 ve 30 yıl vadeli toplam 125 milyar dolarlık tahvil satışı gerçekleştireceğini duyurdu. Bakanlıktan yapılan açıklamada, gelecek hafta 3 tahvil ihalesinin yapılacağı ve bunların yıllara göre ayrıntılarının verileceği bildirildi.
Bu yapılan tahvil satışının yaklaşık 35,2 milyar dolarlık yeni nakit sağlayacağı ifade edildi.
Teknoloji devlerinden Microsoft’un geliri yılın ilk yarısında yüzde 18, Meta’nın geliri ise yüzde 22 oranında arttı.
New York borsasının kapanışında Dow Jones endeksi yüzde 0,38, S&P 500 endeksi yüzde 0,12 gerilerken, Nasdaq endeksi yüzde 0,15 artış kaydetti. ABD’de endeks vadeli kontratlar yeni güne pozitif bir seyirle başladı.
ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,35 seviyesinde seyrederken, Powell’ın açıklamalarının ardından dolar endeksi 100 seviyesine yaklaşarak 99,7 seviyesinde dengelendi.
Yüzde 1,6 azalarak 3 bin 275 dolara gerileyen altının ons fiyatı, bugün yüzde 0,7 artışla 3 bin 296 dolardan işlem görmektedir.
Brent petrolün varil fiyatı ise yüzde 0,7 düşerek 72,1 dolar seviyesine geldi.
Trump yönetiminin bakır ithalatına yönelik yüzde 25 gümrük vergisinin rafine bakırdan üretilen bazı ürünlerde uygulanmayacağına dair haber akışı, bakırın libre fiyatında yüzde 3,6 düşüşe yol açarak 4,42 dolara gerilemesine sebep oldu. Bu karar sonrasında, bakırın libresi, 4,38 dolarla nisan ayından bu yana en düşük seviyeyi gördü.
Avrupa borsalarında, Euro Bölgesi’nde açıklanan büyüme verilerinin gümrük tarifelerinden kaynaklı olumsuz etkilere rağmen beklentilerin üzerinde gelmesiyle pozitif bir hava hakim oldu.
Mevsimsellikten arındırılmış Gayrisafi Yurt İçi Hasıla (GSYH), Euro Bölgesi’nde 2023 yılının ikinci çeyreğinde bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,1 artış gösterdi ve yıllık bazda yüzde 1,4 yükseldi.
Piyasa beklentileri, Euro Bölgesi’nde GSYH’nin çeyreklik olarak sabit kalacağı, yıllık olarak ise yüzde 1,2 artacağı yönündeydi. Ekonomi güven endeksi ise aylık bazda 1,6 puan artarak 95,8’e ulaştı.
Almanya’da ikinci çeyrek için GSYH’nin önceki çeyreğe göre yüzde 0,1 azalırken, yıllık bazda ise yüzde 0,4 arttığı ifade edildi.
Açıklanan veriler, Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) daha fazla faiz indirimi yapmak zorunda kalmayabileceğine yönelik öngörüleri gündeme getirdi. ABD ile yapılan son gümrük tarifesi anlaşmasının Avrupa ekonomisi üzerindeki baskılar oluşturacağına dair endişeler devam etse de, bölgede yılın ikinci yarısında daha dengeli büyüme verileri bekleniyor.
HSBC’nin ikinci çeyrekteki vergi öncesi karı, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 29 azalarak 6,3 milyar dolara geriledi.
Bu gelişmelerle, İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,1, Almanya’da DAX 40 endeksi yüzde 0,19, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,06 ve İtalya’da FTSE MIB 30 endeksi yüzde 0,98 artış kaydetti. Avrupa’da endeks vadeli kontratlar güne yükselişle başladı.
Asya borsalarında, ABD ile ticaret anlaşması olmayan ülkelerin daha yüksek gümrük vergileriyle karşılaşabileceği endişeleriyle satış ağırlıklı bir seyir izlendi.
Japonya Merkez Bankası (BOJ), gecelik faiz oranını yüzde 0,5’te sabit tutma kararını oy birliğiyle aldı. Banka, Japonya’daki ekonomik büyümenin ticaret ve diğer politikaların etkisiyle muhtemelen yavaşlayacağını ancak uyumlu finansal koşulların ekonomiye destek sağlayacağını bildirdi.
Küresel ticaret politikaları ile ilgili belirsizlikler olduğuna dikkati çeken BOJ, düşük reel faiz oranları göz önüne alındığında, ekonomik faaliyet ve fiyatlardaki iyileşmeye paralel olarak politika faizinin artırılabileceği ve para politikasındaki gevşekliğin ayarlanmaya devam edeceğini bildirdi.
Analistler, BOJ’un para politikasına ilişkin bir miktar gevşemenin Japonya’da hisse senedi piyasalarını olumlu etkilediğini belirtiyor.
Öte yandan, enflasyon tahminlerini yükselten Banka, 2025 mali yılı için enflasyon öngörülerini yüzde 2,2’den yüzde 2,7’ye, 2026 mali yılı için yüzde 1,7’den yüzde 1,8’e ve 2029 mali yılı için yüzde 1,9’dan yüzde 2’ye çıkardı.
Dolar/yen paritesi ise yüzde 0,4 değer kaybederek 148,9 seviyesini gördü.
Çin’de açıklanan imalat sanayi PMI verisinin beklenenden kötü gelmesi de Asya borsalarındaki satış baskısına neden oldu. Temmuz imalat sanayi PMI, 49,7’den 49,3’e geriledi. Analistler, Çin’deki yerel talebin zayıf kaldığını ve hükümetin uyguladığı son teşvik önlemlerinin ekonomiye geçici bir rahatlama sağladığını aktardı.
ABD ile Güney Kore arasında uygulanan yüzde 15 tarife konusunda yapılan anlaşmaya rağmen, bu tarife uygulamalarının ülke ekonomisine yansımalarına dair endişelerle Güney Kore borsasında düşüşler yaşandı.
Bu gelişmeler doğrultusunda, Japonya’da Nikkei 225 endeksi kapanışa yakın yüzde 1,1 değer kazandı. Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 1,2, Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,7 ve Güney Kore’de Kospi endeksi ise yüzde 0,7 değer kaybetti.
Borsa İstanbul’da dün alış ağırlıklı bir seyir izlenirken, BIST 100 endeksi günü yüzde 1,26 değer kazanarak 10.618,97 puandan tamamladı. Borsa İstanbul Vadeli İşlem ve Opsiyon Piyasası’nda (VİOP) BIST 30 endeksine dayalı ağustos vadeli kontrat, seans kapanışına göre yüzde 0,07 artışla 12.148 puandan işlem gördü.
Dolar/TL, dünkü işlemlerde kapanışa yakın 40,5900 seviyesinden kapandı, ancak bugün bankalararası piyasada 40,5840 seviyesinden işlem görüyor.
Analistler, bugün Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Para Politikası Kurulu toplantı özeti, dış ticaret dengesi, Hizmet Üretici Fiyat Endeksi (H-ÜFE) ve haftalık para ve banka istatistiklerinin yanı sıra, yurt dışında Almanya’da Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), ABD’de kişisel tüketim harcamaları (PCE) fiyat endeksi ve işsizlik maaşı başvurularının yoğun bir veri gündemi olduğunu belirtiyor. Ayrıca BIST 100 endeksinde 10.700 ve 10.800 seviyelerinin direnç, 10.600 ve 10.500 puanın ise destek konumunda olduğunu ifade ediyorlar.
Piyasalarda bugün takip edilecek veriler ise şöyle:
Zirveyi kimseye kaptırmadı: Müptelaları her yıl onu rekoru taşıdı