Karamürsel’de Öğretmenlerin Tarkan Anıları: Eski Fotoğraflar ve Sıcak Anlatılar

Karamürsel Lisesi’nin öğretmenleri, bugün aynı binada eğitim veren Karamürsel Alp Anadolu Lisesi’nde bir araya gelerek yıllar önce sınıflarında bulunan bir öğrenciyi, Tarkan’ı andılar. Buluşmada eski fotoğraflar ve okul etkinliklerine ait kareler incelendi; kantinde verilen öğretmenler günü konseri ile okul bahçesindeki anılar tekrar canlandı.

Aydan Ergenç: Mesleğe Sevgi ve Emek Gerekiyor

Aydan Ergenç, 40 yılı geride bırakan bir Türk dili ve edebiyatı öğretmeni olarak öğretmenliğin sevgi ve emek isteyen bir iş olduğunu vurguladı. Ergenç, bir dönemde başka bir öğretmenin rahatsızlanması nedeniyle Tarkan’ın dersine girdiğini, onun Almanya’dan gelmiş, sessiz ve saygılı bir öğrenci olduğunu anlattı. O dönemde oğlunu birkaç kez Tarkan’a emanet ettiğini, sınıf ortamında sevdiği şarkıları birkaç kez dinlediklerini ve öğretmenler günü kutlamasında kantinde mini bir konser verdiğini hatırlattı.

Ergenç, Tarkan’ın sahnede güçlü bir duruşu olduğunu ve Türk sanat müziğine yatkın bir yorumcu olduğunu ifade ederek, bu temelden yola çıkarak bugün ulaştığı noktayı hak ettiğini söyledi. Kendisinin de öğrencileriyle olan bağı sayesinde bu tür anıların kendisine gurur verdiğini ekledi.

Hasan Cıngır: Öğretmenlik Yaşam Biçimi

Hasan Cıngır, emekli bir matematik öğretmeni olarak tekrar dünyaya gelse yine öğretmen olmayı seçeceğini belirtti. Çocuklarla çalışmanın zor ama doyurucu olduğunu, mezun olan öğrencilerin başarılarının kendisini çok mutlu ettiğini anlattı. Cıngır, Tarkan’ı sessiz ve sakin bir öğrenci olarak hatırladığını, ailesinin bir dönem bölgede dükkan işlettiğini ve Tarkan’ın kişisel çabalarla musiki eğitimi aldığını söyledi.

Cıngır, Tarkan’ın okulda sıkça özel günlerde seslendirdiği parçalarla dikkat çektiğini, altyapısının güçlü olduğunu ve başlangıçta sanat müziği eğitimine yöneldiğini ifade etti. Popüler müzikte ilerlemiş olsa da onun temelinin sağlam olduğunu düşündüğünü dile getirdi.

Cavit Koçak: Öğrencilerle Kurulan Bağın Önemi

Cavit Koçak, din kültürü ve ahlak bilgisi alanında emekli bir öğretmen olarak çocukları sevmeyenin bu meslekte başarılı olamayacağını söyledi. En çok öğrencilerle sohbet etmeyi sevdiğini, mezunların başarılarını görmekten memnuniyet duyduğunu anlattı. Koçak, Tarkan’ın lise son sınıfta derslerine girdiğini, uyumlu, rahatsız edici davranışları olmayan bir öğrenci olduğunu belirtti.

Koçak ayrıca Tarkan’ın o yıllarda daha çok sanat müziği repertuarı olduğunu ve okul etkinliklerinde öğretmenlere şarkı söyleyerek katkı sağladığını hatırlatarak, bugün dünya çapında tanınan bir sanatçı olmasından gurur duyduğunu ekledi.

Lokman Açar: Öğretmenliğin Kutsallığı ve Tavsiye

Lokman Açar öğretmenliğin kutsal bir meslek olduğunu, öğretmenin anne ve babadan sonra hayatın şekillenmesinde büyük rol oynadığını söyledi. Mesleğin aşkla yapılması gerektiğini vurgulayan Açar, öğrencilerinin başarısının kendisine güç verdiğini anlattı.

Açar, Tarkan’ı ortaokul yıllarından itibaren tanıdığını, yeteneğinin erken fark edildiğini ve arada sırada sınıfta şarkı söyleyerek arkadaşlarını memnun ettiğini ifade etti. Tarkan’ın el yazısının çok güzel olduğunu, bir dönem kendisine verdiği el yazısı çalışmasını depremde kaybettiğini belirterek, sanat hayatında çizgisini koruması ve zaman zaman Türk sanat müziğine yer vermesi yönünde nasihatlerde bulundu.

Geriye Kalanlar: Fotoğraflar ve Sıcak Anılar

Buluşma boyunca öğretmenler, okulda çekilmiş nadide fotoğraflara bakarken duygulu anlar yaşadı. Tarkan’ın daha ünlü olmadan önce arkadaşlarıyla ve okul etkinliklerinde çekilmiş fotoğrafları, o günleri hatırlatan simgeler olarak ortaya çıktı. Katılımcılar, öğrencilik dönemindeki sade duruşu, saygılı kişiliği ve sahnedeki güçlü yorumunun bugün de devam ettiğini belirterek ortak bir gurur duydular.

Toplantı, hem geçmişi anma hem de öğretmenlik mesleğinin değerini bir kez daha hatırlama fırsatı sundu; eski yıllara ait kareler ve samimi anılar katılımcıların yüzünde sıcak bir tebessüm bıraktı.