Deprem bilimci Prof. Dr. Hasan Sözbilir: Artçılar 20 bini aştı ve durdu… Bu iyi değil!

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Dokuz Eylül Üniversitesi Bilim Kafe etkinliğinde düzenlenen “Deprem ve İzmir” programında DEÜ Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, ülke ve İzmir ölçeğindeki faylar ve deprem riski üzerine değerlendirmelerde bulundu.

Fay sayısında belirgin artış

Prof. Dr. Hasan Sözbilir, son yıllarda tespit edilen fay sayısının önemli ölçüde arttığını belirterek, 1992’de yaklaşık 150 olarak bilinen fay sayısının zaman içinde yüzlerceye yükseldiğini ve haritalamanın sürekli güncellendiğini söyledi. Bu artışın, Türkiye genelinde deprem tehlikesinin yeniden değerlendirilmesini gerektirdiğini vurguladı.

Sındırgı’daki yüzey kırıkları ve artçı hareketler

Sözbilir, Sındırgı’da yaşanan depremlerde fayın yüzeye ulaştığını; yüzeye çıkan fayların hasarı ve kayıpları artırdığını ifade etti. Bölgede artçı depremlerin sayısının on binleri aştığını, son dönemde 3–4 büyüklüğündeki artçıların azaldığını ancak bunun rahatlatıcı olmayıp fayda gerilim biriktiğine işaret edebileceğini belirtti.

İzmir dahil yaklaşık 30 bölge kritik eşikte

Türkiye’de Marmara bölgesi dışında da benzer risk taşıyan yaklaşık 29 civarında başka alan bulunduğunu söyleyen Sözbilir, İzmir’in de bu bölgeler arasında yer aldığını anlattı. İzmir’deki bazı fayların uzun süreli gerilim biriktiren, nadiren kırılan türde olduğunu; bunun aynı zamanda kısa vadede yıkıcı bir deprem olasılığını azaltan bir etken olduğunu kaydetti.

İzmir fayının riski ve diğer tehlikeli faylar

İzmir için en yüksek riski İzmir fayının oluşturduğunu belirten Sözbilir, bu fay hattının körfez kıyılarına yakın geçtiğini ve kırılması halinde ciddi can kayıpları yaşanabileceğini ifade etti. İzmir fayının son büyük hareketinin 17. yüzyıla kadar uzandığını ve tekrar kırılmasının kısa vadede olası görünmediğini söyledi. Buna karşın Tuzla fayını daha tehlikeli bulduğunu; Tuzla’nın büyük bir deprem üretebilme potansiyeline sahip olduğunu ekledi. Seferihisar ve Gülbahçe gibi bazı fayların da uzun süredir sismik etkinlik göstermediğini belirtti ve bu durumun gelecekteki risk değerlendirmesinde dikkate alınması gerektiğini vurguladı.

Yerel önlemler ve erken uyarı altyapısı

Sözbilir, İzmir’de mevcut yapı stokunun bazı bölgelerde daha dayanıklı olduğuna dikkat çekti ve kısa vadede erken uyarı sistemlerinin güçlendirilmesinin önemine işaret etti. Önümüzdeki 1–2 ay içinde kentte 12 deprem uyarı istasyonunun kurulmasının planlandığını belirtti. Ayrıca uzun vadede eğitim, kentsel dönüşüm ve kritik tesislerin yer seçimi gibi önlemlerle kayıpların azaltılabileceğini söyledi.