DOLAR

42,3764$% 0

EURO

48,9602% -0.02

STERLİN

55,5282£% 0.01

GRAM ALTIN

5.554,64%0,08

ONS

4.079,10%0,06

BİST100

10.979,73%0,70

Sabah Vakti a 02:00
İstanbul KAPALI 19°
  • Adana
  • Adıyaman
  • Afyonkarahisar
  • Ağrı
  • Amasya
  • Ankara
  • Antalya
  • Artvin
  • Aydın
  • Balıkesir
  • Bilecik
  • Bingöl
  • Bitlis
  • Bolu
  • Burdur
  • Bursa
  • Çanakkale
  • Çankırı
  • Çorum
  • Denizli
  • Diyarbakır
  • Edirne
  • Elazığ
  • Erzincan
  • Erzurum
  • Eskişehir
  • Gaziantep
  • Giresun
  • Gümüşhane
  • Hakkâri
  • Hatay
  • Isparta
  • Mersin
  • istanbul
  • izmir
  • Kars
  • Kastamonu
  • Kayseri
  • Kırklareli
  • Kırşehir
  • Kocaeli
  • Konya
  • Kütahya
  • Malatya
  • Manisa
  • Kahramanmaraş
  • Mardin
  • Muğla
  • Muş
  • Nevşehir
  • Niğde
  • Ordu
  • Rize
  • Sakarya
  • Samsun
  • Siirt
  • Sinop
  • Sivas
  • Tekirdağ
  • Tokat
  • Trabzon
  • Tunceli
  • Şanlıurfa
  • Uşak
  • Van
  • Yozgat
  • Zonguldak
  • Aksaray
  • Bayburt
  • Karaman
  • Kırıkkale
  • Batman
  • Şırnak
  • Bartın
  • Ardahan
  • Iğdır
  • Yalova
  • Karabük
  • Kilis
  • Osmaniye
  • Düzce
a
  • KulisNet.Com
  • Gündem
  • Prof. Dr. Sözbilir’den o bölge için deprem uyarısı: 3-4 büyüklüğündeki artçıların durması iyi bir şey değil, bir deprem tehlikesi daha var
Güncellenme - 20 Kasım 2025 21:21
Yayınlanma - 20 Kasım 2025 21:21

Prof. Dr. Sözbilir’den o bölge için deprem uyarısı: 3-4 büyüklüğündeki artçıların durması iyi bir şey değil, bir deprem tehlikesi daha var

DOKUZ Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, Sındırgı'da bir deprem daha yaşanma tehlikesi...

DEÜ Bilim Kafe’da “Deprem ve İzmir” Tartışıldı: Yapı Stoku ve Fay Riskleri Öne Çıktı

DEÜ Bilim Kafe Sohbetleri çerçevesinde düzenlenen “Deprem ve İzmir” etkinliğinde, DEÜ Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi (DAUM) yöneticisi, Türkiye ve İzmir’deki deprem tehlikesi, mevcut yapı stokunun durumu ve fay haritalarının güncellenmesi gerekliliği üzerinde durdu.

Eski Dönem Yapıları Zemin Analizi Olmadan İnşa Edildi

1975–1999 yılları arasında yapılan birçok binada zemin etüdü yeterince yapılmadığı için deprem anında bu yapılar ciddi hasar görme eğiliminde. Mevcut yapı stokunun önemli bir bölümü 1999’dan önce inşa edildiği için genel olarak deprem dayanıklılığı düşük. Kentsel dönüşüm çalışmalarının artık sadece gecekondu dönüşümü mantığıyla değil, doğal afet riski gözetilerek yürütülmesi gerektiği vurgulandı.

Fay Haritaları ve Sayısındaki Artış

1992’de tespit edilen fay sayısının 2013’e kadar 150’den 485’e çıktığı, son yıllarda fay sayısındaki artışın devam ettiği ve bu nedenle ülke ölçeğindeki deprem tehlikesinin yeniden değerlendirilmesinin zorunlu olduğu belirtildi. Fay haritalarının güncellenmesi çalışmalarının devam ettiği ve güncel tehlike seviyesinin yeniden ortaya konacağı ifade edildi.

Deprem Master Planı ve İzmir’de Yapılan Çalışmalar

DEÜ ile İzmir Büyükşehir Belediyesi iş birliğiyle hazırlanan “Deprem Master Planı”nda, deprem öncesi hangi yapıların riskli olduğunun belirlenmesinin önemine dikkat çekildi. İzmir’de ilk master planın yaklaşık 25 yıl önce hazırlandığı, son 20 yılın yapı stokunun bu planda yer almadığı için yenilenmesinin elzem olduğu aktarıldı. İzmir’de hangi 13 fayın ne zaman deprem üretebileceğine dair çalışmalarda son aşamaya gelindiği kaydedildi.

Fay Üzerine Yapılaşma ve Kısıtlamalar

Fay hatlarının üstüne doğrudan yapılaşmanın taşıdığı riskler hatırlatıldı; fay hattının üstü, yakın gelecekte deprem üretebilecek konumdaysa yapılaşmaya kapatılabileceği, ancak tüm fay hatları için aynı uygulamanın söz konusu olmadığı ifade edildi. Uygulamada, riskli bölgelerin önceliklendirilerek korunması gerektiği vurgulandı.

İzmir’in Yapı Stoku ve Fay Dağılımı

İzmir’de yapı stokunun yaklaşık %60’ının depreme dayanıklı olmadığı, Bornova, Karşıyaka, Seferihisar ve Balçova gibi yerlerde mikrobölgeleme ve yapı envanteri çalışmalarının sürdüğü belirtildi. Kara kesiminde aktif olduğu kesinleşmiş 17 fay bulunduğu, aktifliği ispatlanmamış 4 fayı da eklediğinizde 21 kara fayına ulaşıldığı; deniz kısmındaki faylarla birlikte toplam sayının yaklaşık 40’a yaklaştığı ifade edildi. Ayrıca uzun süre “ölü” kabul edilen fayların yeniden etkinleşebildiğine dair örneklerin bulunduğu aktarıldı.

Sındırgı Örneği: Artçılar ve Risk Değerlendirmesi

Sındırgı bölgesinde yaşanan 6.1 büyüklüğündeki deprem sonrası artçıların dağılımı ve dağ içindeki bazı faylarda kırılma gözlemleri paylaşıldı. Sındırgı fayı beklenen kırılmayı göstermemiş, bu durum ek risk olasılığı doğurmuştur. Bölge afete maruz alan ilan edilerek devlet müdahalesiyle hasarlı yapıların boşaltılması gibi önlemler alındı. Artçı sayısının 20 bini aştığı, son günlerde M3–4 büyüklüğündeki artçıların durmasının ise fay üzerinde gerilim birikimine işaret edebileceği uyarısı yapıldı.

İzmir’de En Riskli Faylar ve Olası Senaryolar

İzmir fayı, Körfez çevresindeki yerleşimlere verebileceği can kaybı açısından en kritik faylardan biri olarak değerlendirildi; ancak bu fayın son büyük kırılmasının 1688’de gerçekleştiği ve tekrarlama aralığının uzun olduğu için kısa vadede yüksek bir kırılma olasılığı düşük sayılıyor. Buna karşın Tuzla fayının yakın zamanda deprem üretme potansiyeli daha yüksek görülüyor ve senaryolarda daha yıkıcı olabileceği kaydedildi. Seferihisar ve Gülbahçe faylarının ise uzun süre sessiz kaldığı, geçmişteki en son kırılma tarihlerinin çok eski olduğu belirtildi. Bu nedenlerle kritik altyapı ve kampüs yerleşimleri için zemin güvenliği değerlendirmelerinin tekrarlanması önerildi.

Erken Uyarı ve İzleme Çalışmaları

İzmir genelinde belli yerleşim alanlarının sağlam olduğu belirtilirken, önümüzdeki 1–2 ay içinde kentte 12 deprem erken uyarı istasyonu kurulacağı duyuruldu. Bu tür altyapı yatırımlarının, zarar azaltma ve hızlı müdahale kapasitelerini güçlendireceği vurgulandı.

Sonuç: Risk Azaltma İçin Güncelleme ve Önceliklendirme Gerekiyor

Etkinlikte öne çıkan ana mesajlar; yapı stokunun acilen güncellenmesi, fay haritalarının ve deprem tehlike değerlendirmelerinin yenilenmesi, kentsel dönüşüm politikalarının doğal afet odaklı planlanması ve erken uyarı sistemlerinin yaygınlaştırılması oldu. Bu adımların atılması, hem can kaybını hem de ekonomik kayıpları azaltmada belirleyici kabul ediliyor.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

İstanbul’da yüksek dozlu ilaçlama iddiası: 1’i bebek 4 kişi zehirlendi

HIZLI YORUM YAP