Tesla, ABD’de Üretilen Araçlarda Çin Menşeli Parçaları Aşamalı Olarak Kaldırıyor

Tesla, ABD fabrikalarında üretilen araçlarda kullanılan Çin menşeli bileşenleri tamamen çıkarmak üzere tedarikçilerine resmi talimat gönderdi. Şirket, bazı Çin yapımı parçaları şimdiden diğer ülkelerden temin edilen alternatiflerle değiştirmeye başladı ve tüm geçişin önümüzdeki 1–2 yıl içinde tamamlanması hedefleniyor.

Uygulama ve zamanlaması

Teslimat zincirinde uygulanacak adımlar etaplar halinde yürütülecek: mevcut tedariklerin revize edilmesi, alternatif üreticilerle anlaşmaların hızlandırılması ve kalite ile uyum testlerinin tamamlanmasının ardından yeni parçaların devreye alınması planlanıyor. Şirketin hedefi, kısa vadede kritik bileşenleri Çin dışı kaynaklara kaydırmak ve orta vadede tüm bileşenlerde bu dönüşümü tamamlamak.

Ticaret gerilimlerinin etkisi

Son dönemdeki uluslararası ticaret dalgalanmaları ve gümrük tarifelerindeki belirsizlikler, üretim maliyetleri ve fiyatlama stratejileri üzerinde baskı oluşturdu. Bu ortam, otomotiv üreticilerinin tedarik zincirlerini yeniden gözden geçirerek riskleri dağıtmak ve daha öngörülebilir kaynaklara yönelmek isteğini artırdı.

Pazar sonuçları ve üretim trendleri

Bu değişim süreciyle paralel olarak, Çin’deki satışlar ve ihracat performansında düşüşler kaydedildi. Ekim ayında Çin üretimi araç satışlarında yıllık bazda yaklaşık yüzde 9,9 azalma görülerek 61.497 seviyelerine gerileme yaşandı. Ayrıca Şanghay fabrikasından ihraç edilen bazı modellerin satışları, aylık bazda yüzde 32’nin üzerinde düşüş gösterdi.

Tedarik zincirinde çeşitlendirme eğilimi

Otomotiv sektöründe nadir metallerdeki riskler, çip teminindeki belirsizlikler ve dönemsel tarifeler üreticileri alternatif tedarik kaynakları aramaya yöneltti. Bu çerçevede üreticiler, üretim coğrafyasını çeşitlendirerek hem maliyet dalgalanmalarına karşı koruma sağlamak hem de tedarik sürekliliğini artırmak istiyor.

Beklenen etkiler

Tedarik zincirinin Çin dışına kaydırılmasının kısa vadede maliyet ve lojistik uyum maliyetleri getirmesi muhtemel; ancak orta ve uzun vadede fiyat istikrarı, tedarik güvenliği ve jeopolitik risklere karşı daha dayanıklı bir yapı sağlanması hedefleniyor. Otomotiv üreticilerinin bu dönüşümü nasıl yöneteceği, sektörün yakın gelecekteki rekabet dinamiklerini belirleyecek.