ABD’de Hükümet Kapanması Sonlandı; Veri Açığı ve Piyasalar Üzerindeki Etkileri
Geçen hafta ABD Başkanı tarafından imzalanan geçici bütçe tasarısıyla federal hükümetin 43 günlük kapanması sona erdi. Kapanmanın bitmesi piyasalarda rahatlama yaratırken, eksik kalan makroekonomik veri akışının yarattığı belirsizlikler yatırımcı gündeminin ön sıralarına yerleşti.
Veri Açığı Piyasaları Zorluyor
Hükümet hizmetlerindeki aksama nedeniyle bazı önemli ekonomik göstergeler ertelenmişti. Bu boşluğun yaratacağı belirsizlikler, enflasyon ve istihdam görünümünü değerlendirmeyi güçleştiriyor. Fed’e ilişkin beklentiler de bu belirsizlikten etkilendi; para piyasalarındaki fiyatlamalar, aralık ayında 25 baz puanlık bir faiz indiriminin gelme olasılığını yaklaşık yüzde 44’e çekti.
ABD Çalışma İstatistikleri Bürosu (BLS), eylül ayına ait tarım dışı istihdam verilerinin de yer aldığı istihdam raporlarını 20 Kasım’da açıklayacağını duyurdu. Ancak analistler, verilerin toplanmasındaki boşluklar nedeniyle bu raporların eksik veya güvenirlikten uzak olabileceğine dair endişelerini koruyor.
Çalışma Bakanı Lori Chavez-DeRemer, ekim ayı Tüketici Fiyat Endeksi verilerinin yeterince toplanamamış olması nedeniyle yayımlanmama ihtimali bulunduğunu belirtti. Bu da enflasyon görünümünün netleşmesini geciktirebilir.
Fed Yetkililerinden İndirim Karşıtı Mesajlar
Kurum içindeki bazı yetkililer ek gevşemeye mesafeli. Kansas City Fed Başkanı Jeffrey Schmid, ilave faiz indirimlerine karşı olduğunu tekrarlarken; Dallas Fed Başkanı Lorie Logan da aralık toplantısında başka bir indirim kararını desteklemenin zor olacağını ifade etti. Bu açıklamalar, politika patikasına ilişkin belirsizliği destekliyor.
Teknoloji Hisselerinde Dalgalı Seyir
Hükümet kapanmasının sona ermesiyle artan risk iştahı, teknoloji hisselerindeki yüksek değerleme endişelerini tam anlamıyla gidermedi. Yarı iletken ve teknoloji şirketlerinde satış baskısı görüldü; hafta boyunca gelen alımlarla kısmi toparlanma yaşansa da bazı büyük teknoloji şirketlerinin haftalık performansları negatif kaldı. Intel %6,9, Tesla %5,9, Amazon %4, Palantir %2,2, Broadcom %2, Meta %2 ve Alphabet %1 civarında düşüşlerle haftayı tamamladı. VIX Endeksi ise perşembe günü yüzde 14,2 artışla 20 seviyesine çıktı.
New York Borsası Haftayı Karışık Kapattı
ABD borsalarında haftalık görünüm karışık oldu: S&P 500 %0,08, Dow Jones %0,34 yükselirken, Nasdaq haftalık bazda %0,45 geriledi. Tahvil piyasasında satış ağırlıklı bir seyir izlendi; 10 yıllık ABD tahvil faizi 7 baz puan artışla %4,15’e geldi. Altının ons fiyatı haftalık %2,01 artışla 4.085 dolar seviyesinden kapandı. Dolar endeksi ise belirsizliklerle gerileyerek haftayı %0,3 azalışla 99,3 düzeyinden tamamladı. Brent petrol varili ise haftalık %0,5 primle 63,9 dolara yükseldi.
Avrupa Piyasalarında Yükseliş Eğilimi
ABD hükümetinin yeniden açılmasının yarattığı risk iştahı Avrupa borsalarını yukarı yönlü destekledi. Yatırımcıların önümüzdeki günlerde odaklanacağı veri akışı arasında Avro Bölgesi tüketici enflasyonu yer alıyor. Almanya’da ekim ayı TÜFE aylık %0,3 artış gösterirken yıllık enflasyon %2,3 seviyesine geriledi. Avro Bölgesi’nde GSYH çeyreklik %0,2 artışla beklentileri karşıladı, yıllık bazda ise %1,4 ile beklentilerin biraz üstünde gerçekleşti.
Siyasi gelişmelerde Fransa Ulusal Meclisi tartışmalı emeklilik reformunu askıya alma teklifini kabul ederek hükümete yönelik baskıyı hafifletti. Jeopolitik cephede ise Rusya-Ukrayna sürecine ilişkin gelişmeler yakından izleniyor.
Mali politikaya dair haber akışında İngiltere’nin kısa vadeli mali tedbirleri, vergi artışlarına ilişkin beklentiler ve bunların tüketici harcamaları üzerindeki etkisi yatırımcıların radarında. Bilanço bazında FTSE 100 %0,16, DAX 40 %1,30, CAC 40 %2,77 ve FTSE MIB 30 %2,5 yükseliş kaydetti.
Önümüzdeki günlerde Avro Bölgesi ve İngiltere’de tüketici enflasyonu, Almanya’da üretici enflasyonu ile Avro Bölgesi tüketici güveni ve hafta sonuna doğru imalat/hizmet PMI verileri takip edilecek.
Asya Piyasalarında Çin Ayrıştı
Asya piyasalarında Çin hariç genel bir toparlanma görüldü. Çin’deki zayıf büyüme işaretleri ve cuma günü gelen satışlarla ülke endeksleri negatif ayrıştı. Bölgedeki teknoloji hisselerindeki düşüşler yarı iletken sektörüne yayılınca bazı endeksler haftalık kazançlarını önemli ölçüde geri verdi.
Güney Kore’de temettü gelirlerine yönelik vergi düzenlemesi beklentileri pozitif etki yaparken, Çin’de ekim ayı verileri tüketici tarafında sınırlı bir toparlanma (TÜFE yıllık %0,2 artış) gösterirken üretici fiyatlarında düşüş (%2,1 gerileme) devam etti. Bu tablo deflasyon risklerine işaret ediyor.
Japonya Merkez Bankası Başkanı Kazuo Ueda, ücret artışları ve ekonomik iyileşme paralelinde ılımlı enflasyon hedefinin sürdürüleceğini vurguladı. Haftalık bazda Hong Kong Hang Seng %1,26, Japonya Nikkei 225 %0,20 ve Güney Kore Kospi %1,46 yükselirken; Shanghai bileşik endeksi %0,18 geriledi.
Gelecek hafta Japonya’da büyüme ve sanayi üretimi, makine siparişleri, Çin’de kredi/faiz düzenlemeleri ve Japonya’daki enflasyon verileri izlenecek.
Yurt İçi Piyasalar: BIST ve Dolar/TL
Türkiye piyasalarında geçen hafta satış baskısı hakim oldu; BIST 100 endeksi %3,28 düşüşle 10.565,74 puandan haftayı kapattı. Cari işlemler hesabı eylülde 1 milyar 112 milyon dolar fazla vererek üçüncü ay üst üste pozitif seyrini sürdürdü (ağustos +5,418 milyon, temmuz +1,738 milyon dolar fazlaydı).
Dolar/TL paritesi haftayı önceki kapanışın yaklaşık %0,3 üzerinde 4,3270 seviyesinden tamamladı. Önümüzdeki haftanın veri takviminde bütçe dengesi, konut fiyat endeksi ve tüketici güven endeksi öne çıkıyor.

02:00
Ekonomi
Ekonomi
Ekonomi
Ekonomi
Ekonomi
Ekonomi