Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz: Enflasyonla Mücadelede İzlenen Yol ve Hedefler

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, enflasyonla mücadeleyi öncelik haline getirdiklerini ve ekonomik politikaların bu hedef etrafında şekillendiğini belirtti. Konuşmasında enflasyonun seyri, uygulanan politikaların üç ayağı, gıda kaynaklı zorluklar ve uzun vadeli refah hedefleri üzerinde durdu.

Enflasyonun Seyri ve Beklentiler

Yılmaz, enflasyonda kademeli ve kararlı bir düşüş yaşandığını vurguladı. Buna göre 2023 yılını yüksek bir düzeyle kapattıktan sonra 2024’te belirgin bir gerileme kaydedildi ve bu yılın sonunda yüzde 30 civarında bir seviyeye ulaşılmasının öngörüldüğünü söyledi. Programın doğru uygulanması hâlinde hedeflerin birkaç ay öne veya geriye çekilse de gerçekleştirileceğini belirtti. Önümüzdeki yıl için hedef yüzde 20’nin altı, 2027 içinse tek haneli enflasyon oranlarıdır.

Politikaların Üç Temel Direği

Enflasyonla mücadelede izlenen yaklaşım üç ana eksene dayanıyor:

• Para politikası: Fiyat istikrarına yönelik sıkı duruşun merkezinde yer alıyor.
• Maliye politikası: Deprem sonrası yüksek harcamalara rağmen mali disiplinin korunduğu, bütçe sapmalarının sınırlı tutulduğu bir anlayış benimsendiği belirtildi.
• Yapısal dönüşümler: Gıda ve konut gibi temel alanlarda kalıcı çözümler üretmeyi hedefleyen reformlar öncelikli kabul ediliyor.

Yılmaz, bu üç savunma hattının birlikte uygulanmasının enflasyonu düşürmede etkili olduğunu, bazı dönemlerde tek başına para politikasına indirgenen eleştirilere rağmen çok yönlü adımlar atıldığını söyledi.

Temel Mallar ve Hizmetlerde Durum

Temel mallarda enflasyonun belirli ölçüde gerilediğini, mal grubunda düşüşün daha hızlı olduğunu; kira, eğitim gibi hizmet kalemlerinde ise gerilemenin daha geriden geldiğini ifade etti. Gıda fiyatlarında hem don hem kuraklık gibi üretim şoklarıyla birlikte fırsatçı davranışların da fiyat artışlarına neden olduğunu vurguladı.

Mevsimsel Dalgalanmalar ve Kısa Vadeli Görünüm

Eylül ayındaki sınırlı yükselişin geçici olduğuna dikkat çekildi; ekim ayında aynı düzeyde bir etki beklenmediği, yıl sonuna doğru düşüşün daha net görüleceği belirtildi.

Küresel Ekonomi ve Türkiye’nin Konumu

Yılmaz, dünya ekonomisinin zayıf bir büyüme performansı sergilediğini, jeopolitik risklerin yükseldiğini ve belirsizliklerin arttığını söyledi. Bu ortamda Türkiye’nin öngörülebilir politikalar ve siyasi istikrar sayesinde pozitif ayrıştığını ve üretim kapasitesini korumanın avantaj sağladığını belirtti.

Hedef: Kalıcı ve Reel Refah

Konuşmada, yalnızca büyüme rakamlarına odaklanmanın yeterli olmadığı; kalkınmanın demokrasi, şehirleşme, çevre, eğitim ve sağlık gibi unsurlarla bütünleşmesi gerektiği vurgulandı. Amaçlarının reel bazda kalıcı sosyal refah sağlamak ve sosyal adaletle bu refahı örtüştürmek olduğu kaydedildi.

İstihdam ve Gelir Paylaşımı

Yılmaz, emeğin milli gelirden aldığı payın son dönemde toparlandığını ve istihdamın korunmasının öncelikli hedefler arasında olduğunu belirtti. Enflasyon tam olarak düşürüldüğünde ücret artışlarının kalıcı hale gelerek alım gücünü artıracağına dikkat çekti.

Genel değerlendirmede, enflasyonla mücadelede istikrar, mali disiplin ve yapısal reformların birlikte yürütülmesinin önemi öne çıktı; hedefler kısa ve orta vadede tutarlı bir düşüş ve nihai olarak tek haneli enflasyon oranlarıdır.