Asgari Ücret Tartışması: Yapısal Sorunlar ve 2026 İçin Olası Senaryolar
Yılın son çeyreğinde tekrarlayan asgari ücret tartışmaları, kamuoyu, işveren ve çalışanların odak noktasını uzun süre tek bir rakama yönlendiriyor. Ancak bu gündem döngüsü kalıcı ve yapısal çözümler ortaya koymaktan uzak kalıyor.
Asıl Sorun: Ücretin Yaygınlaşması
Önemli olan tek rakam değil; asıl problem, asgari ücretin toplumun büyük bir kesimi için norm haline gelmiş olması. Bu durum ücret yapısında derin bir bozukluğun; orta gelir grubunun daralmasının ve ücret skalasının aşağı doğru sıkışmasının işareti.
Son 10 Yılda Asgari Ücret (TL)
- 2016: 1.300
- 2017: 1.404 (yaklaşık %7,9 artış)
- 2018: 1.603 (yaklaşık %14,2 artış)
- 2019: 2.020 (yaklaşık %26,1 artış)
- 2020: 2.324 (yaklaşık %15,1 artış)
- 2021: 2.825 (yaklaşık %21,6 artış)
- 2022: 5.500 (yaklaşık %94,6 artış)
- 2023: 11.402 (yaklaşık %107 artış)
- 2024: 17.002 (yaklaşık %49,1 artış)
- 2025: 22.104 (yaklaşık %30 artış)
2022 ve 2023’te görülen yüksek artışlar enflasyon kaynaklı şoklara karşı atılan acil adımlar olarak değerlendirilebilir. Ancak 2024 ve 2025 süreçlerinde tek seferlik artışlarla normalleşme çabaları başlasa da enflasyonun beklenen düzeyde gerilememesi, gerçek bir düzelme sağlamadı.

Türkiye’de Durum: Her İki Çalışandan Biri Asgari Ücretli
OECD ve Avrupa örnekleriyle kıyaslandığında bazı ülkelerde asgari ücretle çalışanların oranı oldukça düşük kalıyor (örneğin Almanya ve Fransa’da tek haneli oranlar görülebiliyor). Türkiye’de ise çalışanların yaklaşık yarısı asgari ücret düzeyinde gelir elde ediyor. Bu tablo, asgari ücretin artık taban değil, ortalama bir konuma kaydığının güçlü göstergesi.
Yapısal Reform Önerileri
Mevcut işleyişte kalıcı refah artışı sağlanabilmesi için ücret politikasında dönüşüm gerekiyor. Öne çıkan öneriler şunlar:
- Asgari ücret, işe girişte uygulanan bir başlangıç ücreti olarak konumlandırılmalı.
- Aynı işyerinde altı aydan uzun çalışanların hâlâ asgari ücretle gösterilmesi engellenmeli.
- Meslek kodlarına göre taban ücret sistemleri oluşturulmalı; farklı nitelikte işler için tek bir asgari ücret uygulanmamalı.
- Kıdeme ve deneyime dayalı zorunlu ücret artış mekanizmaları getirilerek sabitlenen maaşlar önlenmeli.
- Uzun süre aynı işte kalan çalışanların ücretleri asgari seviyede kalmamalı; ücret artışları sürdürülebilir hale getirilmeli.
- Ücret politikaları asgari ücret yerine ortalama ücret ve gelir dağılımını iyileştirecek hedefler üzerinden tasarlanmalı.

2026 İçin Üç Olası Asgari Ücret Senaryosu
Resmi enflasyon hedefi göz önünde bulundurularak oluşturulan üç senaryo şu şekilde özetlenebilir:
- Sadece hedeflenen enflasyon oranına göre artış: yaklaşık 25.600 TL
- Refah payı ilave edilirse: 26.500 – 27.500 TL aralığı
- Reel alım gücü korunacak şekilde düzenleme: 28.000 TL’nin üzerinde bir seviye
Bununla birlikte asıl hedefin tek rakamlar değil, asgari ücretle çalışanların oranını düşürmek olduğuna dikkat çekilmeli. Orta sınıfı güçlendirecek ve ücret yapısını sürdürülebilir kılacak yapısal reformlar uygulamaya konulmadan sadece nominal artışlarla geniş çapta refah artışı sağlanması mümkün görünmüyor.