Atık Malzemelerden Sahne Kostümleri: İğne ve İplikle Hayat Bulan Tasarımlar
Zonguldak’ta faaliyet gösteren bir tiyatro emektarı, hurda kumaşlardan, plastik kapaklardan ve küçük atık malzemelerden sahne kostümleri üretiyor. Başlangıçta bir prova ihtiyacı için ortaya çıkan bu girişim, yıllar içinde el emeğiyle şekillenen özgün tasarımlara dönüştü.
Bir aksesuar ihtiyacından mesleğe dönüşen yolculuk
Yaklaşık 37 yıl önce provalarda kullanılacak küçük bir aksesuar bulunamayınca evine giden sanatçı, annesinden bir miktar artan kumaş, iğne ve iplik alarak ihtiyacı kendi imkanlarıyla karşıladı. Kendi diktiği parçayla başlayan süreç, zamana yayılan bir el becerisi ve yaratıcılığa evrildi.

Atıklardan kostüme: Kaynakları yeniden değerlendirmek
Sanatçı, Zonguldak Belediyesi Kültür Merkezi’ndeki atölyesinde; atık kumaş parçaları, pet şişe kapakları, düğmeler ve benzeri malzemeleri toplayıp sahne kostümlerine dönüştürüyor. Tüm tasarımları dikiş makinesi kullanmadan, yalnızca iğne ve iplikle gerçekleştiriliyor.
Üretilen kostümler profesyonel tiyatro topluluklarına ve bazı okullara ücretsiz olarak ulaştırılıyor. Çevre temalı bir çalışmada kullanılan pet şişe kapaklarıyla hazırlanan kostüm, sektör tarafından ödüle layık görüldü.

Her parça ayrı bir hikaye
Sanatçı, topladığı her malzemenin yeni bir öyküye dönüştüğünü söylüyor; çalışmalarına sevgiyle yaklaştığını ve daha önce farkında olmadan atmış olduğu malzemeleri şimdi değerlendirdiğini belirtiyor. Eksik bir öğeyi tamamlamak için başladığı bu yolculukta ortaya çıkan çeşitlilik, onun asıl motivasyon kaynaklarından biri haline geldi.
“Bir ihtiyacı kendim karşıladım; annemden aldığım parçalar, sonra büyüyerek farklı kostümlere dönüştü. Renkler ve dokular bana ilham veriyor, tasarımlarım tamamen el emeği.”
El emeği, duygu ve sürdürülebilirlik
Tasarım sürecinde duygusal yoğunluk yaşadığını ve her eserin kendisi için ayrı bir değeri olduğunu anlatan sanatçı, yaptığı işi çocukları gibi gördüğünü ifade ediyor. Makine kullanılmadan, göz nuru ve alın teriyle yapılan çalışmaların verdiği tatminin kendisini motive ettiğini vurguluyor.

İkinci el kıyafetlerin önemi
Sanatçı, halkı giysilerini atmadan önce iki kez düşünmeye çağırıyor. Geçmişin giysileri—anneannelerimizin, babaannelerimizin koruduğu parçalar—günümüzde yeniden moda olabiliyor ve ikinci el kıymeti artıyor. Bu nedenle kullanılabilir durumda olan eşyaların çöpe gitmeden önce değerlendirilmesinin hem kültürel hem de ekonomik açıdan faydalı olduğunu söylüyor.
Atölye çalışmaları ve bağışlarla büyüyen bu çaba, sürdürülebilir tasarım ile sahne sanatlarını bir araya getirerek hem çevresel farkındalık yaratıyor hem de yerel kültüre katkı sağlıyor.