41,8325$% 0,24
48,5717€% 0,45
55,7293£% 0,25
5.562,58%0,70
4.152,36%1,04
10.316,40%-2,27
2024 tarihli bir rapor, Türkiye’nin kişi başına sağlık harcamalarında OECD ülkeleri arasında alt sıralarda olduğunu gösteriyor. Ocak 2025 verilerine göre üretici fiyat endeksindeki yıllık artış yüzde 52’nin üzerine çıktı; bu durum temel eczacılık ürünlerinin maliyetlerinde keskin yükselişlere neden oluyor.
Sektör temsilcileri, son dönemde ilaç erişiminde belirgin sorunlar yaşandığını bildiriyor. Yaklaşık bir yıldır fiyatlarda güncelleme yapılmaması ve fiyatlandırmada kullanılan Euro kuru ile fiili piyasa kuru arasındaki büyük fark, üretici tarafında maliyet baskısı oluşturuyor. Bu makas nedeniyle üreticiler fiyat güncellemesi talep ediyor ve örnek hesaplarla yüzde 25 civarında bir ayarlamadan söz ediliyor.
Zam beklentisiyle bazı firmaların eczanelere ve depolara ilaç sevkini kısıtladığı; bunun sonucunda özellikle yurtdışına bağımlı olduğumuz kanser ilaçları, tansiyon ilaçları, göz damlaları, bağışıklık bastırıcı ilaçlar ile nanoteknolojik ve akıllı ilaçlarda bulunurluk sorunları ortaya çıktığı belirtiliyor.
Bazı yaygın ağrı kesiciler ve kas gevşeticiler de sıkça “tükendi” listesine girerken, piyasada 300’ü aşkın ilacın bulunamadığı bildirilmekte. Hastalar sıklıkla ilacı bulmak için birden fazla eczaneyi dolaşmak zorunda kalıyor.
Uzmanlar, Türkiye’nin ilaç tedarikinde yüksek oranda dışa bağımlı olmasının ve döviz kaynaklı maliyet artışlarının, erişim problemlerinin temelinde yattığını vurguluyor. Mevcut durumun devam etmesi hâlinde hem tedavi sürekliliğinde aksama hem de sağlık hizmetleri üzerindeki mali yükün artması olası görülüyor.
Uzun vadede fiyat politikalarının ve tedarik zinciri stratejilerinin gözden geçirilmesi, yerli üretimin desteklenmesi ve kur bazlı fiyatlama mekanizmalarının güncellenmesi gibi adımların, ilaç erişimini korumak için önem taşıdığı değerlendiriliyor.
30 saatte 160 milyon dolar kazanan meçhul yatırımcı kim?