0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Lüksemburg, Filistin Devleti’ni Resmen Tanıdı: Frieden’den İki Devletli Çözüm Çağrısı

Lüksemburg Başbakanı Luc Frieden, Avrupa Parlamentosu’nda yaptığı konuşmada ülkesinin Filistin Devleti’ni tanıdığını açıkladı. Frieden, bu adımı haklı ve gerekli bulduklarını belirtti ve kalıcı barışın sağlanması için iki devletli çözümün vazgeçilmez olduğunu vurguladı.

Esirlerin Serbest Bırakılması Talebi

Konuya ilişkin konuşmasında Frieden, 7 Ekim 2023 saldırılarının yıldönümünde İsrailli esirlerin derhal ve koşulsuz bir şekilde serbest bırakılması çağrısında bulundu. Bu talep, hem insani kaygılar hem de bölgedeki gerilimin azaltılmasını hedefleyen bir adım olarak öne çıktı.

Avrupa’nın Karşılaştığı Küresel Zorluklar

Frieden, Avrupa’nın günümüzde teknolojik ve ekonomik dönüşümler, iklim krizinin etkileri, artan göç hareketleri ve küresel istikrarsızlık gibi çok sayıda zorlukla yüzleştiğini söyledi. Bu gelişmelerin kıtayı stratejik bir dönemeçte bıraktığını belirtti.

Kurallara Dayalı Uluslararası Düzenin Önemi

Başbakan, Avrupa’nın başarısının uluslararası anlaşmalar, kurallar ve kurumlara bağlı olmaktan kaynaklandığını ifade etti. Bu düzenin bugün her zamankinden daha fazla baskı altında olduğuna dikkat çekerek, Avrupa’nın hukuk temelli sistemi ve evrensel değerleri savunmaktan vazgeçmemesi gerektiğini söyledi.

AB Genişlemesi ve Göç Politikaları

Frieden, Avrupa Birliği’nin genişleme sürecinin stratejik açıdan kritik bir öneme sahip olduğunu belirtti. Aday ülkelerle müzakere süreçlerinin gecikmesinin, bu ülkeleri Avrupa’dan uzaklaştırma riski taşıdığı uyarısında bulundu ve katılımın hızlandırılmasının gerekliliğine dikkat çekti.

İltica Hakkı ve Düzenli Göçün Gerekliliği

Özellikle iç sınır kontrollerine geri dönülmesinin Avrupa projesi için geri adım anlamına geleceğini savunan Frieden, iltica hakkının korunmasının ortak insanlık değerinin ayrılmaz bir parçası olduğunu vurguladı. Ayrıca, her ülkenin ekonomik kalkınması için düzenli ve planlı göçün önemine işaret etti.

Frieden’in açıklamaları, Avrupa’nın hem dış politikada hem de iç politikada dayanışma ve hukuka bağlılık temelinde hareket etmesi gerektiğine dair güçlü bir mesaj içeriyor.