0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Antalya turizminde üç yıl için durağanlık ve 2026’da ‘nefeslenme’ bekleniyor

Antalya turizmi, geçtiğimiz yıllarda yaşanan yüksek fiyat artışları ve süregelen bölgesel gerilimler nedeniyle önümüzdeki üç yılda turist sayısında belirgin bir artış beklemiyor. Turizm sektöründen temsilciler, özellikle Euro bazlı fiyat artışlarının yabancı ziyaretçiler tarafından daha fazla karşılanamayacağını belirterek 2026’yı büyüme yılı değil, toparlanma ve denge yılı olarak görmeyi tercih ediyor.

Turist sayısı ve gelir beklentisi

Sektör yetkilileri, Antalya’nın sezonu yaklaşık 17 milyon ziyaretçi ve 17 milyar dolar civarında bir gelirle kapatabileceğini öngörüyor. Mevcut jeopolitik riskler ve bölgedeki belirsizlikler devam ettiği sürece turist sayısının 17–18 milyon bandında 2–3 yıl boyunca sabit kalmasının muhtemel olduğunu vurguluyorlar.

Fiyat artışlarında sınırlama sinyali

Yetkililer, savaş ve bölgesel gerilimler sona ermeden otel fiyatlarının Euro bazında en fazla yüzde 5 civarında artırılabileceğini söylüyor. Bu yaklaşım, fiyat duyarlılığı yüksek olan yabancı turist talebini korumayı hedefliyor.

Geçmiş yılların fiyat dinamikleri

Turizm temsilcileri, pandemi döneminde (2020–2021) fiyatların sabit kaldığını; ardından 2022–2024 arasında çift haneli zamların görüldüğünü; 2025’te de benzer bir yükseliş yaşandığını belirtiyor. Pandemi sonrasında Euro cinsinden oluşan toplam fiyat artışının yaklaşık yüzde 50 düzeyine ulaşmasının, Avrupalı turistlerin bundan olumsuz etkileneceği değerlendirmesine yol açtığı ifade ediliyor.

İç pazar ve gurbetçilerin katkısı

Sezon içinde yaşanan dalgalanmaların etkisini hafifleten faktörlerden biri iç pazarın ve Avrupa’da yaşayan Türklerin talebi oldu. Özellikle yılın ilk çeyreğinde kamuya yönelik seyahat ve grup rezervasyonlarındaki iptaller sektörü zorladı; temmuz ayında doluluk sorunları yaşanırken yaz dönemindeki toparlanma büyük oranda iç pazara ve gurbetçilere borçlu kaldı.

Önümüzdeki dönemde beklentiler

• Sektör temsilcileri, 2026 için agresif büyüme hedefleri yerine istikrar ve fiyat-denge politikalarını önceliklendirmeyi öneriyor.
• Euro bazlı yüksek zamların turisti uzaklaştırma riski nedeniyle makul seviyelere çekilmesi gerektiği ifade ediliyor.
• İç pazar ve diasporanın öneminin artarak devam etmesi, dalgalı dönemlerde bölgenin dayanıklılığını güçlendiriyor.

Genel değerlendirmeye göre Antalya turizmi, kısa vadede büyümeden çok dengelenme ve sürdürülebilirlik odaklı bir süreç yaşayacak; fiyat, güvenlik ve pazar çeşitlendirmesi öncelikli başlıklar olmaya devam edecek.