Fransa’nın kredi notu indirimi yeni Başbakan üzerinde baskıyı artırdı
Uluslararası bir kredi derecelendirme kuruluşunun Fransa’nın uzun vadeli notunu bir kademe düşürmesi, yeni atanan Başbakan Sébastien Lecornu’nun önündeki mali ve siyasi zorlukları derinleştirdi. Not değişikliğiyle birlikte görünüm “durağan” olarak açıklandı ve kamu borcunun sürdürülebilirliğine ilişkin uyarılar yapıldı.
Not indiriminin ekonomik yansımaları
Kuruluş, Fransa’nın borç/GSYH oranının 2024’te %113,2’den 2027’de yaklaşık %121’e yükseleceğini öngörüyor. Bu eğilim, ülkenin beklenmedik ekonomik şoklara karşı dayanma gücünü zayıflatma riski taşıyor ve borçlanma maliyetleri yükseldiğinde bütçe esnekliğini azaltıyor.
Siyasi istikrarsızlığın bütçeye etkisi
Geçen yılki erken seçimlerden bu yana üç farklı hükümetin görev yapması, mali konsolidasyon çabalarını zayıflattı. Derecelendirme notu indiriminin, yeni başbakanın atanmasının hemen sonrasında gerçekleşmesi, mali disiplin beklentilerini kuvvetlendirdi. Kuruluş, bütçe açığının 2029’a kadar GSYH’nin %3’üne çekilmesinin zor göründüğünü belirtti.
Lecornu’nun öncelikleri ve zorlukları
Hükümetin 7 Ekim’e kadar 2026 bütçe taslağını sunması gerekiyor. Lecornu, yatırımcıların talep ettiği mali disiplin önlemlerini uygulamak zorunda; aynı zamanda üç ideolojik blok halinde bölünmüş parlamentoda destek arayacak. Bu denge, harcama kısıtlamaları ile siyasi uzlaşı arasındaki hassas çizgiyi belirleyecek.
Sosyal gerilim ve siyasi manevralar
Sendikaların planlanan tasarruf tedbirlerine karşı ülke çapında grev hazırlığı içinde olduğu belirtiliyor. Lecornu, göreve gelir gelmez uzlaşma sinyali verdi; selefinin resmi tatilleri kaldırma planlarını şimdilik rafa kaldırdı ve zenginlere yönelik vergi artışını tartışmaya açık bıraktı.
Başbakan, artan borçlanma maliyetleri karşısında kamu maliyesini “sağlıklı bir yola” sokma zorunluluğunu vurguladı ve gelecekteki bütçenin kendi görüşlerini tam olarak yansıtmayabileceğini ifade etti.
Ne değişebilir?
- Kısa vadede mali disiplin ve harcama kısıtları ön plana çıkabilir.
- Parlamentoda uzlaşı sağlanamazsa, reformların uygulanması gecikebilir veya yumuşayabilir.
- Sosyal tepkiler yoğunlaşırsa, hükümetin mali hedefleri üzerinde ilave baskı oluşabilir.
Genel olarak not indirimi, Fransa’nın mali yönetimine dair endişeleri görünür kılarak hükümetin hem içeride hem de piyasalar nezdinde somut adımlar atmasını gerektiriyor.