41,3007$% 0,23
48,6109€% 0,44
56,1855£% 0,24
4.868,06%0,47
3.674,43%0,85
11.000,26%6,06
CHP’nin 4-5 Kasım 2023 tarihlerinde yapılan 38. Olağan Kurultay’ın iptali talebiyle açılan dava üçüncü duruşmasında yeniden ertelendi. Ankara 42. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen duruşma 15 Eylül’de yapılmak üzere planlanmıştı; duruşmanın 24 Ekim’e alınması kararlaştırıldı.
Dava, kurultayın usul ve karar süreçlerine ilişkin itirazlarla başlatıldı. Mahkeme süreci boyunca tarafların ihtiyati tedbir talepleri, dosyanın diğer soruşturma ve davalarla bağlantısı ile ilgili itirazlar ve görevsizlik kararları gündeme geldi. Önceki duruşmalarda, parti yönetiminin geçici uzaklaştırılması talebi reddedilmiş ve dava, sözlü savunma için ileri tarihli duruşmalara ertelenmişti.
Haziran ayında Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tamamlanan iddianame ve bunun ardından gelen görevsizlik kararına ilişkin itirazlar, hukuk sürecinin zamanlamasını belirleyen unsurlar arasında yer aldı. Hukuk mahkemesi, ilgili itirazların sonuçlanmasını takip ederek dava takvimini şekillendirdi.
Ceza soruşturmasında, bazı parti yöneticileri ve belediye başkanları hakkında oylama sürecine müdahale iddialarıyla hazırlanan iddianame mahkemeye sunuldu. İddianamede adı geçenler hakkında çeşitli cezai yaptırımlar talep ediliyor. Ceza davasının hangi mahkemede görüleceği ve ilk duruşma tarihine ilişkin çeşitli yargısal süreçler yaşandı; ceza davasının ilk duruşmasının Kasım ayında yapılması planlandı.
İptal davası ile ceza davası hukuken ayrı süreçlerdir; doğrudan bağlanmaları beklenmez. Ancak ceza davasına ilişkin gelişmelerin delil ve iddiaları, hukuk mahkemesinin değerlendirmesinde dolaylı olarak etkili olabilecek unsurlar oluşturabilir. Bu nedenle taraflar ve hukuk çevreleri, her iki sürecin zamanlamasını ve olası etkilerini yakından takip ediyor.
Parti içinde hukukçu kurmaylar, 21 Eylül’de delegelerin büyük çoğunluğunun çağrısıyla düzenlenen olağanüstü kurultayın mahkeme tarafından dikkate alınması halinde, dava konusuz kalabileceği görüşünde. Olağanüstü kurultayın gerçekleşmiş olması, mutlak butlan, kayyum veya çağrı heyeti gibi tartışmalı ihtimalleri azaltabileceği öne sürülüyor.
Eski genel başkan çevrelerinde, mahkeme kararı “mutlak butlan” şeklinde çıkması halinde partinin yönetimine ilişkin farklı seçeneklerin ortaya çıkabileceği konuşuluyor. Bazı isimler, partinin başına geçilerek olası kayyum riskinin önlenebileceğini değerlendiriyor. Diğer yandan parti içi dengelerin, olağan kurultay takviminin işletilmesiyle korunabileceği, bu durumda mevcut liderin görevine devam edebileceği belirtiliyor.
İktidar çevreleri süreci, partinin iç tartışmaları ve yargı sürecine işaret ederek değerlendiriyor. Muhalefet cephesinde ise davanın parti içi ilişkiler ve yönetim tercihleriyle bağlantılı olduğu ve yargının araçsallaştırıldığı iddiaları öne çıkıyor. Milliyetçi çevreler ise iddiaların yargı sürecine taşınmasının ve davaların bir an önce sonuçlandırılmasının gerektiğini vurguluyor.
Davanın ertelenmesi kısa vadede partinin normal faaliyetlerini sürdürmesine imkan veriyor. 21 Eylül’de gerçekleşen olağanüstü kurultaydan beklenen sonuç, bazı çevrelere göre parti içi yönetimde netlik sağlanması yönünde. Uzun vadede mahkeme kararları, parti iç dengeleri, yerel yönetimler ve siyaset sahnesindeki algı üzerinde etkili olabilecek.
Mahkemenin aldığı son erteleme kararıyla dava bir sonraki duruşma için 24 Ekim’de saat 10:00’da tekrar görüşülecek. Hem hukuki süreçler hem de siyasi aktörlerin alacağı pozisyonlar, sonraki aşamada belirleyici olacak.
CHP’de gözler 24 Ekim’e çevrildi! Çıkacak karar olağanüstü kurultayı etkiler mi?