Nüfus Kayıtlarındaki Hatalar 45 Yıl Sonra Düzeltildi: İtalya’da Yapılan DNA Testi Gerçek Aileyi Ortaya Çıkardı

Antalya’da yaşayan S.B.’nin nüfus kayıtlarında yıllarca süren ciddi yanlışlıklar, açılan dava ve yurt dışı DNA incelemesiyle giderildi. Kayıtlarda aile üyelerinin birbirine karıştığı, doğum tarihinin yanlış yazıldığı ve bunun sosyal ile hukuki hayatta büyük sorunlara yol açtığı belirlendi. 2021’de başlatılan hukuk süreciyle kimlik ve soybağı sorunları adım adım düzeltildi.

Nüfus kaydındaki yanlışlıklar sonrası dava süreci — Yanlış nüfus kayıtları kişinin aile yapısını ve kimliğini derinden etkiledi.

Dava Süreci ve Anne Yönünden İnceleme

İlk aşamada anne yönünden soybağı davası açıldı. Yapılan DNA incelemesiyle müvekkilin gerçek annesi tespit edildi ve mahkeme aracılığıyla doğum belgesi temin edilerek doğru doğum tarihi tanık beyanlarıyla ispatlandı. Bu adım, kimlik bilgilerinin düzeltilmesi için önemli bir dayanak oluşturdu.

Yurt Dışındaki Babalık İddiası İçin İstinabe Yoluyla DNA İncelemesi

Müvekkilin babasının yurt dışında yaşaması nedeniyle Türkiye’de DNA testi yapılamadı. Bu nedenle mahkemeden istinabe yoluyla yurt dışında DNA incelemesi yapılması talep edildi. İtalyan makamlarının kabulüyle Torino’da yapılan DNA testi, Türkiye’deki mahkemeye iletildi ve ülke içindeki hukuk sürecinde delil olarak kabul edildi. Sonuç olarak müvekkilin gerçek babası resmî olarak tespit edildi.

Torino'da gerçekleştirilen DNA testi — İtalya’da yapılan DNA incelemesi, mahkeme sürecine uluslararası boyutta katkı sağladı.

Yanlış Kayıtların Getirdiği Sorunlar

Kayıtlardaki hatalar nedeniyle S.B.’nin aile ilişkileri iç içe geçmiş görünüyordu: bazı akrabalar farklı kuşaklarda gösteriliyor, gerçek baba farklı bir kimlikle kaydedilmişti. Bu durum miras hukuku ve sosyal ilişkilerde ciddi karışıklıklara yol açtı. Doğru kayıtların restorasyonu, hem hukuki hakların korunması hem de kişinin kimlik bütünlüğünün sağlanması açısından büyük önem taşıdı.

Kararın Emsal Niteliği

Süreçte elde edilen karar ve uygulanan yöntem, özellikle yurt dışında yaşayan yakınları olan kişiler açısından örnek teşkil edebilir. İstinabe yoluyla uluslararası DNA incelemesinin mahkemece kabul edilmesi, benzer vakalarda yol gösterici bir içtihat niteliği taşıyabilir. Sonuç olarak müvekkilin nüfus kayıtları, doğum tarihi ve kimlik bilgileri düzeltilerek gerçek ailesine ve haklarına kavuştu.

Bu dava, hatalı nüfus kayıtlarının nasıl düzeltilip kişisel hakların geri kazanılabileceğine dair önemli bir uygulama örneği sundu.