40,4343$% 0.24
47,1614€% 0.49
54,2613£% 0.02
4.344,14%0,72
3.349,56%0,33
10.366,16%-0,04
Ankara’nın Çankaya ilçesindeki Yaşamkent Mahallesi’nde 12 Temmuz Cumartesi gecesi saat 22.00 civarında meydana gelen yangında 63 yaşındaki Muharrem Çetinkaya, 33 yaşındaki Hüsniye Çelik Şahin ve sadece 3,5 aylık olan bebeleri Aras Şahin yaşamını yitirdi.
Yangında hayatını kaybeden anne ve 3,5 aylık bebeği birlikteliğiyle herkesin yüreğini yaktı.
Facianın olduğu rezidansın geçmişte “Hayata Değer” adıyla tanıtıldığı ve daire fiyatlarının 13-20 milyon TL arasında değiştiği bildirildi. Olayın ardından “Hayata değer denilen bina, 3 kişiye mezar oldu” şeklinde yorumlar gündeme gelirken, müteahhit firmalar ve yapı denetim süreçleri üzerine dikkatler yoğunlaştı.
Yangın sırasında komşu blokta bulunan Sıla Bensugül, “O gece burada bulunuyordum. Bildiğiniz can pazarıydı, insanlar ‘Bizi de kurtarın’ diye feryat ediyordu. Çok kötü bir manzara vardı. Ne yapacağımızı bilemedik, şok durumundaydık. Güvenliğimizi kaybettik. Bir anne ve bebeğini kaybettik. Kaybımız ufak gibi görünse de acımız büyük. Şimdiyse biz de korkuyoruz çünkü bizim bloktaki yangın alarmlarının çalışmadığını biliyorum. Aynı sorun bizim başımıza da gelebilir diye endişeliyiz.” dedi.
Yangının ardından Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, olayla ilgili soruşturma başlatarak, inceleme ve bilirkişi raporlarına dayanarak, aralarında yapı müteahhitleri, yapı denetim şefi, şantiye yetkilisi ve kooperatif yöneticisinin de bulunduğu 9 kişiyi gözaltına aldı. Müteahhitler B.Ş. ve K.D. ile şantiye şefi İ.K. tutuklandı, 3 kişi ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı. Diğer şüphelilerle ilgili işlemler devam ediyor.
Anne ve bebeğinin cenazesi memleketleri Kahramanmaraş’a götürüldü ve Onikişubat ilçesindeki Serintepe Camii’nde öğle namazının ardından cenaze töreni düzenlendi. Törene Kahramanmaraş Valisi Mükerrem Ünlüer, Büyükşehir Belediye Başkanı Fırat Görgel, aile yakınları ve çok sayıda vatandaş katıldı. Anne ve bebeğinin cenazesi dualarla Kapıçam Şehir Mezarlığı’na defnedildi.
Öğretmen olan kardeşinin çok iyi bir insan olduğunu belirten ağabey Yemliha Çelik, “Herkese iyilik yapardı ve iyilikle ayrıldı. Yakınlarımız olarak çok büyük bir acı içindeyiz. Bir haftamız oldukça zor geçti. O çok iyi biriydi. Tanıyan herkes ‘ne kadar tatlı bir insandı’ diyor. Üniversitede herkese yardım ederdi, kendisini bir anne gibi görerek herkese anne gibi davranırdı. Her zaman yanımdaydı. Biz uzun süre Ankara’da birlikteydik. Çok değerli bir insanı kaybettik, ama içimizdeki huzur da onların iyilikle ayrıldığını gösteriyor. Adaletin sağlanmasını bekliyoruz. Olayın tüm yönlerinin aydınlanmasını bekliyoruz. İhmallerden ötürü kayıplar yaşıyoruz. Biz bunun peşini bırakmayacağız.” diye konuştu.
Enişte Ahmet Menekşe, “Cenazeyi bekletmemizin nedeni eşi Mustafa’nın isteğiydi. Cenazeye katılmak ve son bir kez görmek istedi. Ancak onun durumu ciddiyetini korudu ve biz de defin işlemlerine başladık. Bu süreçte yaşananlar çok acı bir durum, Allah kimseyi böyle acılara maruz bırakmasın.” şeklinde konuştu.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yangına dair başlatılan soruşturma sürecinde, binada yapılan teknik incelemede, yangının başladığı alandaki elektrik tesisatı malzemesinin standartlara uygun olmadığı ve bu durumun alev almasına neden olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, şaft kapılarının yönetmeliklere aykırı olarak ahşaptan yapılmış olması yangının bina içerisinde hızla yayılmasına sebep olmuştur. Yetkililer, binadaki yangın söndürme sisteminde su bulunmaması nedeniyle alevlerin koridorlarda ilerlemeye devam ettiğini ve müdahalenin geciktiğini belirtmiştir.
Kıyafeti yüzünden ilk staj gününde eve yollanan genç, kombinini paylaştı