40,7644$% 0.12
47,6250€% 0.17
54,7625£% 0.02
4.449,98%0,16
3.395,47%-0,03
10.972,63%0,15
Yalçın, Anadolu Yayıncılar Federasyonu’nun “Anadolu Sohbetleri” etkinliğinde, basın mensuplarıyla bir araya gelerek toplu sözleşme sürecine dair değerlendirmelerde bulundu ve soruları yanıtladı.
Yaklaşık 4 milyon memur ve 2 milyon emekli memuru doğrudan ilgilendiren bir süreç yürüttüklerini belirten Yalçın, 8. Dönem Toplu Sözleşme sürecinin 12 Ağustos’ta ilk teklifin iletilmesi ile birlikte son bir haftalık sürece gireceğini söyledi.
Kamuda benzer pozisyonda çalışanlar arasında ücret dengesizliğine dikkat çeken Yalçın, bu konuda şunları ifade etti:
“Birinin adı memur, diğerinin adı işçi. Bu dengesizlikten kaynaklanan bir tartışma sürmekte. Okumanın, memur olmanın, emek vermenin hiçbir değeri kalmadığı bir kıyaslama yaşanıyor. Şu an en düşük memur maaşının Ocak 2026 itibarıyla 67 bin liranın üzerinde olması gerekiyor.”
Bazı kişilerin, ‘Memur-Sen’in teklifleri çok yüksek.’ gibi ifadeler kullandığını dile getiren Yalçın, “Memur-Sen’in teklifleri yüksek değil, memurun maaşı düşük. Bu net bir durum. Merkez Bankası’nın enflasyon hedefleri üzerinden bir yaklaşımda bulunmuyoruz. Maliye Bakanlığı’nın bize gerekçelerle değil, piyasadaki gerçeklerle gelmesini bekliyoruz. Bu nedenle, 12’sinde gelecek teklif son derece önemlidir.” diye konuştu.
Yalçın, kamu emeklilerinin yaşadığı sorunlara dikkat çekerek, “Emekli olan kamu görevlilerinde büyük bir stres var. Çünkü görev aylığı ile emekli aylığı arasındaki makas açıldı. Kişi emekli olduğunda, görevdeyken aldığı ücretin yüzde 70-80’ini alıyordu. Şimdi ise bu oran yüzde 50’nin altına düştü. Yani 30 yıl çalışmış bir memur 25 bin lira emekli aylığı alıyor. Asgari ücret ne kadar? 22 bin. Asgari ücret kadar emekli aylığı ile hayatını sürdürme şansı yok.” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2025’in “Aile Yılı” olarak ilan edilmesinin önemine vurgu yapan Yalçın, çocuk ve eş yardımının artırılması gerektiğini belirtti.
Devletin en büyük sosyal politika aracının devam eden toplu sözleşme süreci olduğuna işaret eden Yalçın, bu toplu sözleşmede gelir dağılımında adaleti sağlamanın, gelirleri artırmanın ve alım gücünü yukarı çekmenin en önemli konular olduğunu kaydetti.
Yalçın, bir gazetecinin toplu sözleşmedeki zam önerisine dair sorusunu yanıtlarken, “Bizim teklifimizin çeşitliliği göz önüne alındığında, taban aylığa 10 bin lira dediğimiz zaman, bu herkes için eşit şekilde yansıdığı için üstte fazla, altta daha az olma tartışmasını geride bırakıyor. Masaya en düşük devlet memuru maaşının 74 bin lira olması için geldik. Bu rakam çok yüksek değil.” dedi.
Hükümetin 2026-2027 enflasyon hedefleri ile Memur-Sen’in önerisi arasındaki farka dair Yalçın, “Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, ‘Enflasyonu 2026’da yüzde 20, 2027’de 10’lu rakamlarda düşüneceğiz.’ demesi onun için bir hedeftir. Ancak bizim için bir gerekçe değildir. Çünkü biz gerekçelerle değil, gerçeklerle yaklaşıyoruz. Geçen dönem masadayken 2024 için hedef yüzde 33’tü. Ertesi hafta bu yüzde 36’lı rakamlara çekildi. Dolayısıyla o rakam üzerinden hareket edemeyiz.” şeklinde konuştu.
Yalçın, diğer konfederasyonlarca çeşitli zam tekliflerinin açıklandığına dikkat çekerek, “Çok fazla rakam dolaşıyor. Bu karışıklığı ortadan kaldırmak için masada bulunan üç konfederasyon başkanıyla bir görüşme yaptık. Kafa karışıklığı olmaması adına aynı teklifi söyleyelim dedik. Fakat zaman darlığı nedeniyle fırsat olmadı. Süreç içinde eğer ortaklaşmak gerekiyorsa, bir araya gelip teklifi birleştirerek tek bir öneri halinde dönüşüm sağlayabiliriz.” dedi.
Üretim ABD'ye çekince iflas etmişti! Efsane telefon markası neden battığını açıkladı