SDG’nin Suriye Ordusuna Entegrasyonu ve Türkiye’nin Tepkisi

Millî istihbarat birimleri, sahadaki tasfiye ve yeniden yapılanma süreçlerini yakından izliyor. Sahadan edinilen bilgilere göre yaklaşık 2.000 PKK mensubunun SDG saflarına geçtiği belirtiliyor. SDG, bazı unsurların Şam yönetimi altında askerî statü elde etmesi yönünde girişimlerde bulunurken, Ankara bu kişilerin “asker” kabul edilmesine karşı çıkıyor.

Sahadaki Yapılanma ve Tümen Planları

SDG içinde yeniden düzenleme çabaları, kolordu formatından ziyade tümen bazlı bir yapılanma önerisine evriliyor. Mevcut görüşmelerde SDG, Haseke, Rakka ve Deyrizor bölgelerinde üç tümen şeklinde kalmayı hedeflediğini ifade ediyor. Ancak sahadaki nüfus dağılımı ve bölgesel dengeler bu planı karmaşık hale getiriyor; söz konusu bölgeler petrol ve su kaynakları bakımından stratejik öneme sahip ve demografik yapı yer yer farklılık gösteriyor.

Türkiye’deki Sürecin Hızlanması

Suriye’deki entegrasyon ve yeniden yerleşim adımları, doğrudan Türkiye’deki gelişmeleri de etkiliyor. Saha düzenlemeleri tamamlandıkça, Türkiye içindeki güvenlik ve tasfiye süreçlerinde hızlanma yaşanması bekleniyor.

MİT’in İzlediği Kayıtlar ve Güvenlik Tedbirleri

İstihbarat birimleri, silah bırakan veya mevzubahis hareketlere katılan kişilerin takibini sürdürüyor. Suriye’ye geçen ve SDG’ye katıldığı tespit edilen isimlerin listelerinin istihbarat birimlerinin elinde bulunduğu ve aktarılan donanım hareketlerinin takip edildiği aktarılıyor.

Ankara’nın Tutumu ve Olası Adımlar

Türkiye, SDG saflarına katılan unsurların Suriye ordusuna entegrasyonuna sessiz kalmayacağını iletiyor. Ankara, bu tür adımların bölgedeki dengeleri değiştirebileceği değerlendirmesiyle gerekli tüm tedbirleri alma kararlılığını koruyor.

Gelişmelerin seyri, bölgedeki siyasi ve güvenlik dinamiklerine bağlı olarak şekillenecek; önümüzdeki dönemde hem sahada hem de diplomasi kanallarında yeni adımların atılması muhtemel.