0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

2026’da LNG arz fazlası öngörülüyor: Küresel gaz fiyatları baskı altında

Küresel sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) piyasasında önümüzdeki yıllarda önemli bir arz artışı bekleniyor. Yeni tesislerin devreye girmesi ve mevcut kapasitenin genişlemesiyle 2026 civarında piyasada belirgin bir arz fazlası oluşması, uzmanlar tarafından fiyatlar üzerinde aşağı yönlü baskı yaratabileceği şeklinde değerlendiriliyor.

Arz artışını tetikleyecek projeler

Önümüzdeki dönemde devreye alınması planlanan büyük ölçekli LNG tesisleri, küresel sıvılaştırma kapasitesinde hızlı bir artış getirecek. ABD’deki büyük genişleme projeleri, Körfez bölgesindeki saha geliştirmeleri, Kanada, Meksika ve bazı Afrika ülkelerindeki yeni ihracat kapasiteleri bu büyümenin ana kaynakları arasında.

Uzman tahminlerine göre küresel LNG arzı 2025’teki seviyelere kıyasla 2026’da çift haneli orana yakın bir artış gösterebilir; bu da yıllık kapasitede milyonlarca tonluk ek bir hacim anlamına geliyor.

Piyasa dengeleri ve fiyat beklentileri

Arzdaki hızlı artışın zamanlaması, fiyatlar üzerinde belirleyici olacak. Planlanan tesislerin zamanında devreye alınması halinde ilave hacimler piyasadaki sıkışıklığı hafifletecek ve spot fiyatlarda aşağı yönlü baskı oluşacak. Öngörüler, Avrupa ve Asya spot piyasalarında fiyatların anlamlı oranda gerileyebileceğine işaret ediyor.

Bununla birlikte mega projelerde yaşanabilecek gecikmeler, beklenen arz dengesinin kaymasına neden olabilir; küçük sapmalar dahi kısa vadede arz artışını sınırlayabilir.

Talep dinamikleri ve bölgesel değişiklikler

Küresel talep tarafında bölgesel farklılıklar dikkat çekiyor. Avrupa, boru hattı tedarikini azaltıp LNG’ye yönelirken, bazı Asya ülkelerinin bu dönemde ithalatı düşürmesi bekleniyor. Özellikle dünyanın büyük ithalatçıları arasındaki talep eğilimleri, oluşacak arz fazlasının ne kadar hızlı absorbe edileceğini belirleyecek.

Sözleşme yapıları ve alıcı davranışı

Piyasadaki arz fazlası ortamı, alıcıların tedarik şartlarına bakışını değiştirebilir. Uzun vadeli kontratlarda sürelerin kısalması ve varış yeri esnekliği gibi şartların daha fazla talep edilmesi muhtemel. Yeni kapasitenin çoğunun henüz uzun dönemli sözleşmelerle bağlanmamış olması, alıcı tarafı için pazarlık gücünü artırabilir.

Riskler ve belirsizlikler

• Tesis devreye alma tarihleri ve inşaat gecikmeleri arz zamanlamasını etkileyebilir.
• Bölgesel talep değişimleri, özellikle Asya’daki alımların azalması, arz fazlasını artırabilir.
• Jeopolitik gelişmeler ve tedarik rotalarındaki değişimler fiyat dinamiklerini hızla yeniden şekillendirebilir.

Sonuç olarak, önümüzdeki birkaç yılda LNG arzında kayda değer bir genişleme bekleniyor. Arz tarafındaki bu güçlenme, piyasa koşullarına ve talep eğilimlerine bağlı olarak doğal gaz fiyatlarında düşüş yönlü baskının artmasına yol açabilir.