Yıl sonuna doğru asgari ücret zammı tartışmaları yoğunlaşıyor. Bu yıl işçi temsilcilerinin Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda yer almayacağını açıklaması, zam sürecinin nasıl şekilleneceği ve beklentilerin ne yönde olacağı sorusunu gündeme taşıdı.
İşçi Temsilciliğinin Eksikliği Endişe Yaratıyor
Bir ekonomi uzmanı, komisyon kararlarında işçi temsilinin olmamasının asgari ücret belirleme mantığıyla çeliştiğini vurguluyor. En kırılgan gelir grubunun ve geçim sıkıntısı yaşayan çalışanların doğrudan temsil edilmesinin şart olduğunu belirten uzman, bu konuda kalıcı çözümler geliştirilmesi gerektiğini söylüyor.
Komisyon Yapısına Alternatifler
Komisyonun dengesinin değişmesine ilişkin tartışmalar sürerken, aracı ve tarafsız üyelerin devreye sokulması öneriliyor. Bu bağlamda üniversite akademisyenleri veya iş hukuku konusunda hakim/uzman kişiler gibi arabulucu niteliğinde isimlerin komisyona dahil edilmesi, uzmanlık ve tartışma zemini sağlayabilir.
Uzman, 2013’ten bu yana ekonomik göstergelerde gözlemlenen bozulmanın uzlaşı süreçlerini zorlaştırdığını, hem işverenlerin hem de çalışanların baskı altında olduğunu hatırlatıyor. Bu nedenle kısa vadeli düzenlemelerden ziyade ekonomiyi genişletmeye ve kalıcı çözümler üretmeye odaklanılması gerektiğini belirtiyor.

Komisyon Dışı Çözümler Gerekliliği
Mevcut yapının ekonomik temelli sorunları tek başına çözmesinin zor olduğu ifade ediliyor. Bu nedenle komisyon dışında alternatif mekanizmalar ve kapsamlı politikalar geliştirilmesine ihtiyaç olduğu vurgulanıyor.
Yüzde 30’un Üzerinde Artış Önerisi
Uzman görüşlerine göre, bu yıl asgari ücrete en az yüzde 30 civarında veya daha yüksek bir artış yapılması gerekiyor. Ancak işveren tarafının içinde bulunduğu güçlükler nedeniyle böyle bir tutarın sağlanmasının zor olabileceği de belirtiliyor. Ayrıca hedeflenen enflasyon oranlarıyla sınırlı zamların sosyal ve kültürel alanda yeni sorunlara yol açabileceği uyarısı yapılıyor.
Uzman, kısa vadede ücret artışı sağlansa bile ekonominin genel yapısının güçlendirilmesi gerektiğini; aksi halde artışların reel anlamda karşılık bulmayacağını ifade ediyor.

Vatandaş Beklentileri: 40 Bin ve Üzeri
Vatandaşlar, geçim koşullarını dikkate alarak yeni yılda asgari ücretin en az 40–45 bin lira bandında olması gerektiğini belirtiyor. Ev kiralarının yüksek olması ve yaşam maliyetlerindeki artışlar, bu beklentiyi güçlendiriyor.
28 Bin Lira Tartışması: Yetersiz mi?
Bir kesim, 28 bin lira seviyesindeki bir artışın yetersiz kalacağını düşünüyor; en az 30 bin liranın bile mevcut ihtiyaçları karşılamayacağı görüşü yaygın. Uzun vadede enflasyonla uyumlu olmayan düşük zamların toplumsal gerilimleri artırabileceği endişesi dile getiriliyor.
Maliyet Artışları ve Genç Nesillerin Durumu
Gıda ve hizmet maliyetlerindeki hızlı yükseliş, gençler ve öğrenci çağındaki kesimler için yaşamı daha da zorlaştırıyor. Vatandaşlar, asgari ücretin artırılması sırasında fiyat artışlarının kontrol altında tutulmasının kritik olduğunu; aksi halde ücret artışının etkisinin yok edileceğini belirtiyor.
Genel kanaat, asgari ücret tartışmasının yalnızca tek bir rakam meselesi olmadığı; ekonomik, sosyal ve yapısal politikaların eş zamanlı olarak ele alınması gerektiği yönünde. Hem kısa vadeli destekler hem de orta-uzun vadede ekonomik büyümeyi sağlayacak reformlar talep ediliyor.

02:00
Ekonomi
Ekonomi
Ekonomi
Ekonomi
Ekonomi
Ekonomi
EKONOMI