BAE’deki Finansal Yenilikler: Altın, Tokenizasyon ve Su Emtiası Üzerine Değerlendirmeler

Birleşik Arap Emirlikleri merkezli DMCC’nin CEO’su, İstanbul Ticaret Odası’nda düzenlenen “BAE’de İş ve Ticaret Fırsatları” seminerinde sektörün geleceğine dair görüşlerini paylaştı. Konuşmada altın piyasasındaki yeni finansal ürünlerden elmas tokenizasyonuna ve suyun emtia olarak değerlendirilmesine kadar pek çok başlık ele alındı.

Altın Piyasasında Tokenizasyon Tartışması

Kasım sonunda Dubai’de düzenlenecek Değerli Metaller Konferansı öncesi, altının dijitalleştirilmesine yönelik ilgiden söz edildi. Konferansta; altın ticareti, madencilik ve altın finansmanı yapan katılımcıların yanı sıra, altın varlıklarının token haline getirilmesi gibi yenilikçi modeller tartışılacak.

Yetkili, bazı kurumların altın piyasasının Bitcoin ile ilişkilendirilmesinden hoşnut olmadığını ve Bitcoin’in gerçek dünya varlıklarını temsil etmediği görüşünü paylaştığını belirtti. Bu nedenle tokenize edilmiş altın ürünleri —altın payları veya tokenler— piyasada hızla hareket edebilecek alternatif finansal araçlar olarak gündemde.

Elmas ve Diğer Değerli Varlıkların Dijitalleşmesi

Elmas pazarında da benzer arayışlar sürüyor. Hem laboratuvar ortamında üretilen hem de doğal elmasların ayrı ayrı tokenize edilmesi için çalışmalar yapıldığı ifade edildi. Ancak bu tür dijital araçların kabulü ve kullanımı açısından fetva ve helal sertifikası gibi düzenleyici ve dini onayların gündeme gelebileceği vurgulandı.

Su Kaynaklarının Emtia Olarak Değeri

Gelecekte temiz suyun bir emtia olarak değerlendirilebileceğine ilişkin girişimler başladığı belirtildi. Su sektörünün pazar potansiyeli, suyun akaryakıt, soya ve altın gibi stratejik emtialarla benzer önem kazanması durumunda rezervlerin ve su havzalarının korunmasının öncelik haline geleceği ifade edildi.

Bu çerçevede Aqua Index gibi kuruluşlarla iş birlikleri yapıldığı ve suyu piyasada ölçülebilir bir varlık haline getirme hedeflerinin bulunduğu kaydedildi.

Türkiye–BAE Ticari İlişkileri ve Fırsatlar

BAE ile Türkiye arasındaki ekonomik ilişkilerin, 2023’te imzalanan kapsamlı anlaşma ile hızlandığı ancak hâlâ ulaşılması gereken potansiyelin bulunduğu bildirildi. DMCC yetkilisi, Dubai ve Abu Dabi’nin bölge için stratejik dağıtım merkezleri olduğunu, altyapı, lojistik ve teknoloji alanlarında sürekli ilerleme hedeflendiğini vurguladı.

Türkiye’nin coğrafi konumu ve tarihi bağları nedeniyle gelecekte bölgesel bir dağıtım merkezi olma rolünü sürdüreceği; Asya ve Avrupa arasındaki “Avrasya kapısı” işlevinin önemini koruyacağı belirtildi.

DMCC ve Türk Şirketleri

DMCC bünyesinde faaliyet gösteren Türk şirketlerinin sayısının artmakta olduğu ancak İngiliz ve Çinli şirketlerin sayısına kıyasla geride kaldığı ifade edildi. DMCC’nin küresel üye yapısı ve finansal hizmetleri, Türkiye ile iş birliği potansiyelini güçlendirebilecek unsurlar olarak sunuldu.

Yetkili, DMCC’nin üyelerine yapay zeka, deneyim ve bağlantı ağını rekabet yaratmadan sunduğunu; amaçlarının üyeleri bağımlı kılmak değil, onlara doğrudan ve etkili çözümler sağlamak olduğunu sözlerine ekledi.

Sonuç

Konuşmada öne çıkan ana tema, geleneksel emtiaların dijitalleşmesi ve yeni piyasa mekanizmalarının oluşturulması oldu. Altın ve elmas gibi değerli metallerin tokenize edilmesi, suyun emtia olarak değerlendirilmesi ve Türkiye–BAE arasındaki ticari fırsatlar, önümüzdeki dönemde dikkat çekmesi beklenen başlıklar arasında yer alıyor.